• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/ktdgokmen
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=05347896126
  • https://twitter.com/Kucuktasdemir
  • https://www.instagram.com/gokmenktd/
  • https://www.youtube.com/channel/UC2oheUfhR7iDi5hqG-_1HfA?view_as=subscriber
Site Menüsü
Linkler
Site Haritası

Seçenekleri bilmek

 

Seçenekleri bilmek
 
Ülke olarak zor bir dönemden geçiyoruz. Her gün o kadar çok şey yaşanıyor ki zihnimiz yorgun, ruhumuz bitkin. Ama bunu da atlatacağız. Aslında atlatmak zorundayız. Küresel güçlere, hainlere ve darbe fikrinden hala vazgeçmeyenlere teslim olmamalıyız. Bunu yaparken de gençleri unutmamamız gerekiyor. Şimdi, 15 Temmuz'dan bugüne kadar yaşanan tüm olayları bir kenara koyun. 2 milyon 255 bin 386 adayın başvuru yaptığı ÖSYS'de son viraja girildi. Öğrenciler aldıkları puanlara göre 3 Ağustos akşamı tercihlerini teslim etmiş ve belki de gelecekte yapmak istedikleri işi seçmiş olacaklar.

Peki öğrenciler bu çok önemli kararı neye göre veriyorlar?
a- Anne ve babalarının istedikleri bölümü seçiyorlar
b- Televizyon dizilerinde gördükleri ve hiçbir bilgiye sahip olmadıkları mesleklere yöneliyorlar
c- Mesleği değil de popüler okulları seçiyorlar
d- Hepsi

Evet, hepsi... Çünkü öğrencilere hayat boyu yapacakları mesleği seçerken ne öğretmenleri ne de velileri tarafından şu sorular sorulmuyor: Sen bu işi yaparken mutlu olabilecek misin? Bu işi yapmak için yeterli becerilere sahip misin?

***

İnsan sevdiği işte daha başarılı olur. Para da başarının mükafatıdır. Mezun olduktan sonra çalışmayı düşünen herkesin amacı para kazanmak ve huzurlu olmaksa neden gençlere bu sorular sorulmuyor?
Ben ve birçok arkadaşım istediğimiz mesleği ailelerimize kabul ettiremedik. Onlar bize "Bak biz sana yapma demiyoruz yap ama hobi olarak yap" dediler... Bu cümle yüzünden çok zaman kaybetti bizim nesil. Mutsuz bir hayatın içinde nefes almaya çalışıyor büyük bir kısmı da.
Şimdi, "Kim, kendi işini yapıyor ki? İşletme okuyan öğrenmen, öğretmenlik okuyan bankacı oluyor..." diyorsunuz. Haklısınız ama hem kimse işini severek yapmadığı için giderek az gelişmiş ülkeler sıralamasının da altına doğru geriliyoruz hem de ruh sağlımızdan ödün veriyoruz.   

***

1980'den sonra doğan "y kuşağı" internetle tanıştı. Ve her türlü şeyin cevabını internette bulmak için yönelttikleri sorulardan dolayı dünya ülkeleri bu gençlere aynı zamanda "Neden kuşağı" adını verdi. Bizim ülkemizde ise internet; bilgiye ulaşmaktan çok iletişim kurmak ve sosyal medyada yer almak için kullanılıyor. Anlayacağınız gençler de gelecekte yapmak istedikleri mesleği araştırmak için bir çaba sarf etmiyorlar. Hepsi kolay para kazanmanın, hemen müdür, koordinatör ya da direktör olmanın peşinde. İnsanın sevdiği ve en iyi yaptığı işi yapması gerektiğini birileri onlara söylemeli. Birileri onlara iş yerinde mutlu ve huzurlu olmanın yaşam kalitesini artıracağını anlatmalı.

Ne yazık ki birçok özel okulda bile tercih döneminde çocuklara danışmanlık yapılmıyor, öğrenciler kendileri için belirlenecek, kendilerinin de istediği en doğru seçeneğe yönlendirilmiyor. Üniversiteye girdikten sonra yapmaları gerekenler, mezun olduktan sonra işlerine yarayacak bilgilere okurken nasıl ulaşacakları onlara henüz her şeyin en başındayken anlatılmıyor.
Bu konuda eğitim sistemimizde çok büyük bir açık var. Rotasız bir gemi istediği limana nasıl ulaşabilir? Ya da ulaşması ne kadar zamanını alır? Velilere tavsiyem bu konunun uzmanlarına ulaşmaları ve danışmanlık almalarıdır... Böylece çocuklar kendilerini tanıyacak, doğru karar alma tekniklerini öğrenecek, hedef belirleyecek, istedikleri iş için motive olacaktır.
Tüm öğrencilere şimdiden başarılar dilerim.




Gökkuşağı Buluşmaları
ve barış için dua
 
Darbe girişimi, OHAL durumları, geçim sıkıntısı, ilerleyen teknolojiyle beraber artan iş yükü, hızlanan ve boğucu hale gelen yaşam, çevre kirliliği, savaşlar, bozulan sosyal ilişkiler... Tüm bunlardan ben de sıkıldım. Böyle durumlarda her şeyden kaçmak istiyor insan ve mavi gökyüzünün altında uyuyakalmak...
 
1972 yılından beri "Gökkuşağı Buluşmaları" etkinliği altında bir araya gelen bir kabile var. Geçtiğimiz günlerde az bahsettiğim ruh haliyle rastladım onlara ve fotoğraflarını, yaşam biçimlerini görünce çok özendim. Gökkuşağı Kabilesi, günümüzde yaşanan tüm dertlerden ve sıkıntılardan uzak yaşıyor. Gökkuşağı Buluşmaları'nın dayandığı fikir, 70'lerin hippileriyle aynı: Barış, sevgi, uyum... İspanya, Kanada, Meksika bu toplaşmaların gerçekleştirildiği ülkelerden sadece bazıları. Bu etkinliklere katılmak için herhangi bir ülke vatandaşı olmanız, kayıt yaptırmanız, belgeler getirmeniz gerekmiyor. Çünkü burada herkes kardeş! Birbirlerine güveniyorlar, yardımlaşıyorlar; fakat asla birbirlerine müdahale etmiyorlar.

***

Kimileri ailecek katılmayı tercih ederken, kimileri ise etkinliğe tek başlarına katılıyorlar ve etkinlik süresince de tek tabanca takılıp kimseyle pek muhatap olmuyorlar.
Bu etkinliğe katılan herkes "kafayı kırmış hippiler" değil! İş güç sahibi, kariyerli insanlar da şehrin karmaşasından kaçmak, ruhlarını dinlendirmek, akıl sağlıklarını dengeleyebilmek için Gökkuşağı Kabilesi'nin peşine takılıyorlar.
Klimayı, egzoz dumanını değil; ağaçların arasından süzülen saf havayı solumak. Soğuğu kemiklerine kadar hissetmek...
Tıpkı atalarımız gibi, beslenmek için bitkileri topraktan toplamak... Ateş yakmak, ısınmak için emek vermek... Adeta özümüze dönüş!

***

İnsan olmanın ne olduğunu hatırlamak; kendi değerlerini hırs, başarı, rekabet üzerinden hesaplamaya çalışmaktan kaçınmak için şehirli gençler de sık sık bu etkinliğe katılıyorlar.
Din, dil, ırk, cinsiyet, cinsel yönelim önemli değil... Hiç bir ayrım yok!
Çünkü bu adeta cenneti yeryüzüne indiren küçük kabilelerinde bir şeyi çok iyi kavramışlar: İnsan olmanın en saf hali, doğa ile savaşmak değil, doğayı anlamak, onunla bir olmak, onun dilinden konuşmak ve onun kurallarıyla oynamak...
Kabilenin geleneksel bir ritüeli de, bir araya geldikleri her gün dünya barışı için dua etmek!
Umarım duaları kabul olur.
 






 

Yorumlar - Yorum Yaz
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.185534.3225
Euro37.021537.1698
Ne güzeldir,sessizlikte birlikte olmak
Daha da güzeldir, gülmek birlikte
Cennetin ipekten şalı altında
Yosunlara ve kayın ağaçlarına yaslanarak,
Kahkahamız kadar yüksek sesli olduğunu dosluğumuzun
Gösteriyor dişlerimizin beyazlığı.
F. Nietzche