Geleceği hedeflemek
Geleceği hedeflemek
Herkesin gelen yeni yıldan bir beklentisi var. Sağlık, barış, sevgi, huzur, adalet, para, aşk... 2016'yı ne yazık ki hiç sevemedik ve 2017'den çok şey bekliyoruz. Bekliyoruz ve istiyoruz istemesine de bazen bunlar yeterli olmuyor.
Bazı şeylerin değişmesi gerekiyor. Ve bunun için de bir şeyler yapmak şart. Benimse yeni yıldan en büyük beklentim eğitim üzerine.
Peki neden eğitim?
5 Aralık 2016'da açıklanan OECD'nin Uluslararası Öğrenci Performansı Değerlendirmesi yani PISA 2015 raporunda, Türkiye'nin önceki yıllara göre daha da gerilediği görülüyor. 72 ülke arasında 50. sırada yer alıyoruz.
3 yılda bir yapılan uluslararası eğitim değerlendirme testi, her ülkenin kendi dilinde milli eğitim bakanlıklarınca 15 yaşındaki çocuklara uygulanıyor. Ülkeler kendi sistemlerindeki açığı görsün diye binlerce öğrenci aynı testi çözüyor. Ne yazık ki çocuklarımız kendi dillerinde sorulan soruları anlamak da bile çok
yetersiz.
yetersiz.
***
Araştırmanın sonuçlarına göre, Singapurlu öğrenciler; matematik, bilim ve okumada en yüksek notları alarak en başarılı olanlar. Onların arkasından da Japonya, Estonya, Finlandiya ve Kanada geliyor. En alt sıralarda yer alan Türkiye’nin başarı seviyesi Birleşik Arap Krallığı, Şili, Moldova, Uruguay, Karadağ, Trinidad ve Tobago, Tayland ve Arnavutluk ile benzerlik gösteriyor.
Biliyorum bu tür konularda geride kalmaya alıştık. Ama korkmayın sıralamalarda önde olduğumuz başka araştırma raporları var. Mesela ünlü İngiliz araştırma şirketi Ipsos MORI’nın düzenlediği ‘Eğitimsizlik İndeksi’... Şirketin açıkladığı dünyanın en eğitimsiz toplumları listesinde Türkiye dokuzuncu sırada.
Halkın bilgisine dayalı araştırma, ekim ve kasım aylarında 16 ila 64 yaş arası 27 bin 250 insanla görüşülerek tamamlandı. Dünyanın kırk ülkesinden 500 ila 1000 kişi araştırmada yer aldı. Katılımcılara, kendi toplumları hakkında sorular yöneltildi. Bunun ardından da sonuçlar indeks yaratmak için bir araya getirildi. Listenin ilk 10 sırasında Türkiye’nin dışında hiçbir Avrupa ülkesi bulunmuyor.
Biz de istiyoruz ki dünyanın en büyük 10 ekonomisi içinde yer alalım. Böyle sonuç veren bir eğitim sisteminde refah seviyesi yükselir mi? Ekonomik krizler teğet geçer mi? Peki ya o ilk 10 arasına girebilir miyiz?
Türkiye'de okuma yazma bilmeyen yaklaşık 3.8 milyon insan var. Danimarka'nın nüfusu 5.4 milyon. Okuma yazma bilmeyenlerle birlikte ilkokul 5 - 6'ya kadar olan insan sayımız ise 28.5 milyon. Suriyeli mülteciler bu rakamlara dahil bile değil.
Bu insanlara nasıl sosyal güvenlik vereceksiniz, çocuklarını nasıl eğiteceksiniz? Yük çalışanların üzerinde. Ama ilerde emekli olanların maaşları nasıl ödenecek? Diğer ülke vatandaşlarından daha çok çalışmak ve üretmek zorundayız. Eğitim sisteminde değişiklik yapılmazsa açık giderek artacak.
Öğretmenlere verilen ücretler sizce dünya standartlarına bakıldığında hangi noktada? Öğretmenlerin kendilerini geliştirmeleri için neler yapılıyor ülkemizde?
***
Eğitimdeki açığın artması demek teknolojide geride kalmak, bilimden uzaklaşmak sanatta tıkanmak, bizi sömürmek için ellerini ovuşturan ülkelerin sayısının giderek artması demek.
Yüksek teknoloji ihracatı verilerine baktığımızda zaten eğitim sisteminden aldığınız sonucun çıktılarını görebiliyorsunuz. 2015 verilerine göre Türkiye’nin toplam ihracatında yüksek teknolojili ürün ihracatının payı sadece yüzde 2. Bu pay Çin'de yüzde 27, ABD'de yüzde 17, Japonya, Almanya ve Meksika'da ise yüzde 16.
Öğrencileri başarılı olan ülkelerin eğitim sistemleri acaba hiç araştırıldı mı? Bununla ilgili bir planlama ve bir öngörü var mı?
Üretmez ve satamazsak yoksul ülkelerden biri olmaktan kurtulamayız. Türkiye'nin en büyük 500 firmasından sadece 12'sinin yüksek teknoloji ürünleri ürettiğini bilirsek sanırım nerede, hangi noktada olduğumuzu daha iyi kavrayabiliriz.
70 yıl önceki arabalarla günümüzdekiler arasındaki büyük farkı görebiliyor musunuz? İlk bilgisayarlar oda büyüklüğündeyken şimdikiler cebimize giriyor, farkında mısınız? Peki neden okullar ve eğitim sistemleri hiç değişmiyor. Gidebileceğimiz nokta kara tahtadan tablet bilgisayara geçmek mi?
***
Uzayda maden aramak için kurulan şirketlerden habersiz bir ülkeyseniz, kandaki değerleri değiştirecek, vücuttaki hastalıkları giderecek minik robotlar yapacak firmalarınız yoksa, medeniyete ulaşmak için en az 2 saatlik uçak yolculukları yapmak zorunda kalıyorsanız ve bu çağda hala kadına şiddeti tartışıyorsanız yerinizde sayıyorsunuz demektir.
İşte aslında eğitim dediğimiz şey sizi, bizi, herkesi ve tüm ülkeyi harekete geçiren bir lokomotiftir. Diğer ülkelerle rekabet etmek için ancak gelişmiş zihinlere; düşünceden ve yeni fikirlerden korkamayan, akla ve bilime yatırım yapan siyasete ihtiyaç vardır.
Yorumlar - Yorum Yaz
