• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/ktdgokmen
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=05347896126
  • https://twitter.com/Kucuktasdemir
  • https://www.instagram.com/gokmenktd/
  • https://www.youtube.com/channel/UC2oheUfhR7iDi5hqG-_1HfA?view_as=subscriber
Site Menüsü
Linkler
Site Haritası

Guguk Kuşu

 
Guguk Kuşu
 
Gökmen KÜÇÜKTAŞDEMİR
 
Biz sustuğumuzda konuşan bıraktığımız izlerdir. Her ne kadar efendisi olsak da sustuklarımızın ve de anlatmadıklarımızın, konuştuğumuz zaman başlar her şey. Bize hürmeti de, nefreti de getiren ağzımızdan çıkan sözcüklerdir. Rastgele bir yere bilet almak gibidir düşünmeden dile getirilenler.
 
Bugünlerde bu durumun bir hastalık gibi yayıldığını görüyorum üzüntüyle. Her gün televizyonlardan izlediğimiz siyasilerden mi üzerimize yapışıyor bu ruhsal kirlilik hali, yoksa geçim sıkıntısıyla mı ortaya çıkıyor ya da kent yaşamının stresiyle mi bulaşıyor bilmiyorum… Fakat kötü etkilendiğimiz bir gerçek. Toleranslarımızı yitirmiş, öfkemizin kölesi haline gelmiş, saygımızı kaybetmişiz… Yaşımız kaç olursa olsun bu hep aynı. Söz gelimi gençlerin ne kadar saygısız olduğunu söyleyen büyükler, iş kendilerine gelince karşılıklı silah bile çekiyorlar. Kaç can gitti acaba trafikte ‘yol verme’ kavgaları yüzünden? Kim yaptı bunu bize? Hangi ellerin avucunda yoğruluyor zihnimiz, ruhlarımızı kime kiraladık?
 
Geçenlerde şehir içinde çalışan otobüslerden birinde tanık olduğum tartışmalardan biri bana iki şey anımsattı. Biri ‘Guguk Kuşu’ydu… Şu hoş sesiyle tanıdığımız kuş türünden bahsetmiyorum… Benim hatırladığım 1975 yılına ait bir filmdi… Film, hapishaneden kurtulmak için kendini deli gibi gösterip tımarhaneye gönderilen bir adamı anlatıyor. Deliler arasında kalan ve arkadaşları tarafından kendisine ‘Guguk Kuşu’ lakabı takılan adam (Jack Nicholson), hastanede kaldığı sürede aslında içeride olanların dışarıdakilerden bir farkı olmadığını düşünüyor. Bunu arkadaşlarına ve hastane çalışanlarına anlatmaya çalıştığında ise tepki çekiyor. Verdiği mücadele sonunda kendisini hastaneden kurtaramadığı gibi önce zorla akıl sağlığı elinden alınıyor, sonra da bir arkadaşı tarafından öldürülüyor. Neşeli başlayan film hazin bir sonla bitiyor…
 
İkinci aklıma gelen ise Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO), iki yıl önce yayımladığı “Dünya Akıl Sağlığı” başlıklı rapordu. Raporla birlikte dünyada yetişkin ya da çocuk her beş kişiden birinin yardım almasını gerektiren akıl hastalığı ya da psikolojik sorunlarla karşı karşıya kaldığının açıklanmasıydı.
 
Bir gün aynı girdaba kapılan insanlar arasında kalabilir, toplumsal çöküşün çığı altında ezilebiliriz. Eğer bizden alınanları geri almak için çaba göstermez, kendimize hakim olamazsak kayboluruz. Oysa tatlı dilin neler yaptığını hepimiz biliriz. Ama sadece bilmek yeterli olmuyor değil mi? Kimsenin kalbini kırmamıza gerek yok. Kavgaya değil, Guguk Kuşu gibi sesinizle huzura çağırın…
Sevgiyle kalın…

Yorumlar - Yorum Yaz
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.413134.5510
Euro36.357136.5028
Ne güzeldir,sessizlikte birlikte olmak
Daha da güzeldir, gülmek birlikte
Cennetin ipekten şalı altında
Yosunlara ve kayın ağaçlarına yaslanarak,
Kahkahamız kadar yüksek sesli olduğunu dosluğumuzun
Gösteriyor dişlerimizin beyazlığı.
F. Nietzche