En iyi tasarımınız hayatınız olsun!
En iyi tasarımınız
hayatınız olsun!
Kendimizi bildiğimiz andan itibaren, kelimeleri biriktirir etrafımızdaki her şeye bir yer, bir konum veririz. İçinde nefes alıp verdiğimiz kaos, biz onu şekillendirirken hayatın kendisine dönüşür. Kıyafetimizle oynamaya başladığımız an anlarız bunu, odamıza ilk posteri astığımızda, aynada saçımıza şekil vermeye çalıştığımızda, kendi aldığımız ilk kitabın sayfalarında dolaştığımızda.
Zihnimizin pencereleri açıldıkça, hayallerimiz renklenir, gerçekleştikçe düşler yenilerine yol verilir. Anlayacağınız kendi yaşamlarımızın tasarımcısıyız. Ya da bir Şaman olan Carlos Castaneda'nın dediği gibi "dünyayı durdurma" çabasındayız. Tabii, olup biteni ve kendimizi anlayabilirsek!
***
Amerikalı yazar Waldo Emerson, "Yol sizi nereye götürüyorsa oraya gitmeyin, yol olmayan yerden gidin ki; iz bırakın" der. Haksız da değildir... Çünkü Yerküre, en çok farklı işlere imza atanların ortaya koydukları eserleri ve isimleri belleğinde tutar. Diğerlerini ise nüfus kayıtlarında... Eskişehir'de yaşayan Ekrem Öztürk de artık sadece bir isim değil. Kendisini anlatan bir videonun YouTube'a yüklenmesinden sonra, yani kendi için tasarladığı hayatın deşifre olmasının ardından "Köylü Ekrem" olarak tanındı ve de çok sevildi.
Oysa Öztürk, aldığı övgülerden utandı ve mahcup oldu. Ona göre yapmak istediği; yerde bulduğu ağaç parçalarına farklı formlar kazandırmak, taşları yontup onlara ruh vermek ve yaptıklarını göz hizamıza çıkarıp; "İşte aslında, fark etmeden yanından geçip gittiğiniz şey buydu!" demekti. Öztürk'ün yaşamını bir köy evinde sıkıştırdığı düşünülse de o, yokluğun zenginliğini tercih eden, sanatla birlikte anlarını anlamlandıran bir nefes alıp verme ustası, çok iyi bir tasarımcı.
Küçük Prens adlı kitapta Tilki, "Gönül bağı kurduğun her şeyden ölene kadar sorumlusun" der ya... Öztürk de birçoğumuzun görmezden geldiği doğaya ve sanata bağlı, hem de çok derinden.
***
YouTube demişken orda tanınan ve çok sevilen başka bir isimden daha bahsetmek istiyorum. Barış Özcan'dan... Kendisi bir tasarımcı, aynı zamanda binlerce takipçisi olan bir YouTuber. Yani kendi YouTube kanalı için sanat, tasarım ve teknoloji içerikli kişisel belgeseller üretip paylaşan biri. Donanımlı, özel bir insan... Hazırladığı videolarda kendisini izleyenlere farklı bakış açıları sunup, atladığımız kimi detayları su yüzüne çıkarıyor. Ele aldığı konular bazen bilindik bile olsa, her zaman içinde daha önce söylenmeyen bir söz oluyor. Sadece bizim değil YouTube'un da dikkatini çektiğinden olsa gerek, şirketin dünya çapında seçtiği 12 değişim elçisinden biri. Videolarındaki başarısını, yurt içinde ve yurt dışında konuşmacı olarak katıldığı her etkinlikte de gösteriyor.
Aslına bakarsanız Barış Özcan aynı zamanda hayatını da iyi tasarlayanlardan biri. Onun için tasarım demek; bir problem çözmek demek. Belki bu yüzden hukuk fakültesini bitirmesine rağmen avukat olmak yerine yaratıcılığının farkına varıp kendini daha iyi ifade edebilmek adına tasarımı seçti. Şu an, Abak.us kreatif medya ajansının başkanı olmak yaptığı pek çok işin belki de en önemlisi. Onca işinin arasında kendini geliştirmeyi bırakmadan belgeseller hazırlamak, eşiyle iyi vakit geçirip, ilkokula başlama yaşı gelen oğlunun eğitimi için New York'a gidip aylarını orda geçirmeyi planlamak zaten iyi bir tasarımcı olmayı gerektirmez mi?
İster kendinizi bir köyde yaşamaya adayın, ister dünyayı gezip görmeye, hayatınızı sizi mutlu edecek şekilde tasarlayın. En iyi tasarımınız hayatınız olsun!
Medea Belleği'ni iple çekiyorum
Prömiyeri 10 Şubat'ta, gösterimi 11 ve 16 Şubat tarihlerinde saat 20.30'da yapılacak yeni bir oyun başlıyor. Heiner Müller'in "Medea-Material" metninden hareketle oluşturulan “Medea Belleği” günümüzün kaos ortamını delilik kavramı üzerinden, fiziksel tiyatro yöntemiyle tartışmaya açıyor. "Medea Belleği" adlı proje, Türkiye, Yunanistan, Polonya ve Yeni Zelandalı sanatçıların bir araya gelerek “Theatre Andra” ve “Vol.5 Tiyatro” işbirliği ile hazırlandı. Bana ilk anlatıldığında da çok ilgimi çekti. Karşı Sanat Merkezi'nde sahne alacak oyun, doğduğu toprakları sevdiği adam için terk eden Medea'nın başına gelenleri anlatıyor. Oyunun yönetmeni Alexandra Kazazou. Oyuncular ise Gizem Tataroğlu, Nilsen Arıbaş. Reji Asistanı, Özge Oldaç. Kaçırmayın derim!
Yorumlar -
Yorum Yaz