Diriliş
Diriliş
Yeniden dirilme hadisesi, ne ilginçtir ki bazı bitki türünde görülür. Bunların en tanınanlarından biri, eğreltiotu familyasından Selaginella lepidophylla’dır. Bu ismini söylemediğimiz garip bitkinin anlamı Diriliş'tir. Bu tür, Kuzeydoğu Meksika’nın Chihuahvan çölünde çoklukla bulunmakta ve Batı Teksas’a kadar yayılmaktadır. Genellikle çölün en sıcak ve en kuru kısımlarında bulunur.
Hemen hemen tamamen susuzlukta yaşayabilen bu bitkideki su potansiyeli, kuraklıkta normal haldekinin %3’üne kadar düşebilir. Ve bu anda bitkide hiçbir metabolik aktivite ölçülemez. Dıştan bakan birine göre ölü görünen bu bitkiler, çöl yağmurlarının gelmesi ile birlikte yeniden yaşamı hatırlatırcasına, programlandıkları gibi birden canlanır ve normal metabolik faaliyetlerine başlar.
Hemen hemen tamamen susuzlukta yaşayabilen bu bitkideki su potansiyeli, kuraklıkta normal haldekinin %3’üne kadar düşebilir. Ve bu anda bitkide hiçbir metabolik aktivite ölçülemez. Dıştan bakan birine göre ölü görünen bu bitkiler, çöl yağmurlarının gelmesi ile birlikte yeniden yaşamı hatırlatırcasına, programlandıkları gibi birden canlanır ve normal metabolik faaliyetlerine başlar.
***
Kültür ve sanat da su gibi insanın zihnini solmaktan, kurumaktan korur, iyi ve güzel şeyler düşünmeye, yapmaya iter. Yani, "Köprü yapalım. Ama ihaleyi vereceğimiz şirketi arkadaşlarımızdan seçelim ki onlardan alacağımız komisyonla cebimizi dolduralım" diye bir düşüncenin içine sürükletmez insanı. Bilir ki okumuş insan; cehalet paranın kölesidir.
Ben de kurumuş bir zihin ve ruhla yaşayamayacağımdan bugünlerde yolum sık sık büyük şair Nazım Hikmet'in adını bir bayrak gibi taşıyan kültür merkezine düşüyor. Aslında sadece benim değil.. Alsancak 1480 sokaktaki güzel binalarında düzenledikleri çeşitli etkinliklerle, atölye çalışmaları, ücretli ve ücretsiz kurslarıyla birçok insanı kendilerine çekiyorlar. Nazım Hikmet Kültür Merkezi, 1 yıl gibi kısa bir sürede İzmir'in kültür ve sanat hayatına dinamizm katan bir buluşma noktasına haline geldi.
***
Son yıllarda kültür ve sanattaki yozlaşmaya, tekelleşmeye, sermayenin yükselen sesine karşı bir tepki olarak doğmuş olan merkezin, toplumsal olaylar karşısında da olumsuzu olumluya çevirme konusunda bir refleksi de var. İzmir metrosunda, İzmirspor durağındaki heykelin yıkılmasına karşı verilen eyleme geçen tek ciddi tepki de onlara ait. İlki Kadıköy'de kurulan Nazım Hikmet Kültür Merkezi, daha sonra Ankara, İzmir, Antalya ve Adana'da açılmış. İzmir'deki merkezde 1 yıl içinde; edebiyat, şiir, okuma, dans, tiyatro, yetişkinler için kukla, ritim, diksiyon, fotoğraf, evrim, deney, briç, satranç, hukuk,İspanyolca, Yunanca ve Japonca atölyeleri yapıldı, söyleşiler gerçekleştirildi. Ayrıca neredeyse her ay bir büyük usta, bir aydın unutulmamaları için çeşitli etkinliklerle anılıyor. Güzel kafesinde gençler, kültür ve sanata yönelik sohbetler ediyor.
Büyük şairden bahsetmişken, geçtiğimiz günlerde Bostanlı Dıgıl'da yapılan "Nazım Ustaya Saygıyla" etkinliğinden bahsetmeden geçersem içim rahat etmez. Çünkü Nazım'ı bir kez de sevgili gazeteci-yazar ve şair ağabeyimiz Okan Yüksel'den dinleme şansına sahip oldum. Okan Yüksel, kendisini dinleyenlere siyaset, sürgün ve aşk üçgeninde geçen bir hayatı Nazım şiirlerinden damıttığı sözcüklerle anlattı. Öyle de güzel anlattı ki gece şiire, şiir hayata dönüştü. Mekandan ayrılırken Halil İbrahim sofrasından kalkmış gibi hissettim kendimi. Ruhum doymuş, zihnim doymuştu.
***
Bir ülkenin sağlam temellere oturmasını sağlayan yegane şey kültürel değerlere sahip çıkması ve bunu kaybetmeden geliştirmesidir. İnsan olma yolunda, kültüre ve sanata olan ilgi arttıkça gelişim ve değişim vazgeçilmezdir. Yeniden dirilmek için sahip olduğumuz şey ise damarlarımızdaki asil kanda mevcuttur.
Yorumlar - Yorum Yaz
