Müziğin kaderi
Müziğin kaderi değişebilir
Hazırlanırız... Doğacak güne, gidilecek ülkeye, gezilecek kente, konuk olunacak kalplere ve sevgiliye... Vardığımızda yanlış günde, istemediğimiz kentte, kabul edemediğimiz sevgide ve hiç olmamış gönül bahçesinde bulabiliriz kendimizi... Devam etmektedir yol, içinden geçilecek anlar, tutkulu hayatlar, okunacak kitaplar, yeni vücutlar, bitmeyen umutlar arasından... Hazırlanırız... Doğacak güne, gidilecek ülkeye, gezilecek kente, konuk olunacak kalplere ve sevgiliye...
Bu böyle devam ederken geçer günler, değişir mevsimler, gelişir insanlar... Mutlu değilseniz yaşadıklarınızdan farklılaştırmanız, hatta en baştan ve yeniden başlamanız en doğrusu olabilir. Bu insanlar için geçerli olduğu gibi siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları ve şirketler için de olabilir. Son dönemde müzik piyasası iyi şarkıların kopyalarıyla ayakta kalmaya çalışırken bunu en iyi sinema sektörü gördü ve efsane olan müzisyenlerin hayatlarını beyaz perdeye taşıyarak buna bir ayna tutmaya başladı. Tabii görebilene...
Ağustos ayında vizyona girecek Rocketman adında bir film var. Rocketman, ölümsüz parçalara imza atan Elton John'un Royal Müzik Akademisi'nden bir dahi olarak çıkıp süperstarlık basamaklarını tırmanması ve söz yazarı Bernie Taupin ile olan işbirliği sürecini konu alıyor. Filmde silik bir müzisyen olan Reggie Dwight'ın nasıl Elton John olduğunu anlamamızı sağlayan şöyle bir cümle geçiyor: "İstediğin kişi olmak için kaderinde olacağın kişiyi öldürmen gerekir."
İyi müzikle mutlu olan biri olarak, müzik sektörünün kendine gelmesi ve yaptıkları şarkılar yıllar geçse de dinlenebilen yeni starlar yaratması en büyük dileğim. Şimdi bize aynadan yansıyanlara bir bakalım:
- Artık pek çok müzisyenler kendi şarkılarından çok, daha önce başarılı olan kişilerin çalışmalarına yer veriyorlar. Kendileri değil, başkaları oluyor.
- Müzik üretim ve müzisyenlere destek olan yapıp şirketleri azaldı. Bir hikayesi olan albümlerin yerine, tekli çalışmalar hayatımıza girdi.
- Müzikal altyapılarda elektronik müzik ağırlık kazanmış durumda. Şarkıların intro bölümleri kısaldı ve parça süreleri azaldı. Şarkılar, nerdeyse nakaratlardan oluşacak.
- YouTube'da izlenme oranın instagramda takipçi sayısı, ortaya konan işin kalitesinden öne çıkmaya başladı.
Böyle giderse kaderimizde bizi tatmin etmeyen, doyurmayan ve dinlemekten çok da hoşlanmadığımız şarkılar yer alacak gibi gözüküyor. Ama bunu değiştirmek de yine bizim elimizde... Müziğin kaderi değişebilir.
İyi müzik demişken İZSANAT'taki sayfalarımızda da yer verdiğimiz İzmir Caz Festivali'ni takip etmeyi unutmayın...
Yorumlar -
Yorum Yaz