İzlerin peşinden
İzlerin peşinden
Amerikalı fotoğrafçı Diego, dünyayı gezip gördüklerini karelere hapsederken Saraybosna'da Gemma'ya aşık olur. Fotoğraf tutkusu Gemma'ya aşkı karşısında eğilir ve demir atar olduğu yere. Böylece filmimiz başlar. "Sen Doğmadan Önce" orjinal ismiyle "Twice Born", Bosna'da yaşanan savaşın gölgesinde kalan hikayeleri bize anlatırken yürekte yer edenlerle onların yerine konmak istenenlerin çekişmesini hüzün kokan şarkılar eşliğinde dillendiriyor.
Yalnız kaldığında hangisi ağır basar; bugün yaşadıkların mı, geçmişte açılan yaralar mı?
Aynen Ezginin Günlüğü'nün "Eksik Bir Şey Mi Hayatımda, Gözlerim Neden Uzaklara Dalıyor?" dediği gibi Gemma da yıllar sonra eşini evde bırakıp bu sorunun peşine düşer. Ayrıldığı topraklara dönüp oğluyla birlikte geçmişin izlerini sürer.
Gizli kalmış bazı yaşanmışlıkların ortaya çıkmasıyla bir öykü tamamlanabilir mi?
Ya şiir?
Şairi Ünal Ersözlü olunca şiir, sevginin ve yaşanmışlıkların üzerinde dalgalanır bir bayrak gibi... Dizelerin eşliğinde, başka bir boyuta geçer anılar.
'Mavi akşamüzeri ortamızda
Sırda sis, yıkanıyor ellerimiz
O an seni öyle çok seviyorum ki
Geri dönüş, kaçmak imkansız
Aşkta, birbirimizin kaderiyiz"
Ünal Ersözlü geçtiğimiz günlerde, Basmane'de performans sanatlarına yeni bir alan açmak niyetiyle kurulan Açık Stüdyo'da seslendirdi kendi şiirlerini. Yazdığı onca kitabın içinden onu en çok yaralayanlar, en çok mutlu edenler çıktı yüzeye. Biz kelimelerin gücüne kapılırken o anılarının arasında dolaştı. Yenilgilerini ve zaferlerini sorguladı.
"Yeryüzü hüzün; tanığıdır buruk gökyüzünün
Yelkenlerinde, savrulan biçare ömürler
Çılgın çekiç, zalim savaş, boşlukta örümcek
Doğarken yitirilir, aslen bütün zaferler"
İşimizde başarılı, özel hayatımızda iyi bir sevgili, anne- baba olmayı deneriz. Denemekten kaç kez yorgun düştünüz ve kaçında yerden kalkamadığınızı hissettiniz?
Filozof Francis Bacon (1561-1626) tüm düşüşlere inat düşüncelerini "Denemeler" adında bir kitapta toplamış. Bacon, Denemeler'inde, değişik alanlardan edindiği gözlemler ve deneylere dayanarak kurduğu bilgelik ile "deneme"nin isim babası Montaigne'den ayrılıyor. O, Montaigne gibi kendi benliğini anlatmak yerine, yaşama uygulanabilecek bilgeliği dil ustalığı ile ortaya koyuyor.
Ama biz Bacon'un denemelerinden ne öğrenebiliriz, Montaigne'den öğrendiğimiz bir şeyler var mı? Öğrendik diyelim, aklımızın oyunlarından yüreğimizin sesinden kurtulabilecek miyiz?
Tüm bu sorulara farklı bir açıdan bakmak istiyorsanız önceki gün açılan bir sergiye gitmeniz gerekiyor. Buca Eğitim Fakültesi Galeri Dokuz Eylül'de açılan Denemeler adındaki sergi doktora öğrencisi Ezgi Tokdil ve ona danışmanlık yapan Doç. Dr. Tuba Gültekin'in eseri. Ezgi Tokdil; ses, ışık, obje, gölge ve görüntü oyunlarının iç içe geçtiği sergi salonunu adeta bir insan zihnine dönüştürmüş. Salonda gezerken karmaşanın ardındaki boşlukları, ışığın ve görüntülerin doğal objeler üzerindeki yansımasını, yaratım gücünün vazgeçmişlikle yan yana durduğunu görebiliyorsunuz.
Ezgi Tokdil çalışmasını ortaya koyarken bunun için de bilim ışığıyla insanın belleğindeki tüm fazlalıklardan kurtulması gerektiğini savunan Francis Bacon'dan ilham almış. Bacon'un; aşktan, savaştan, şiirden, zaferlerden ve yenilgilerden beslendiği gibi... Sergi 21 Aralık tarihine kadar gezilebilir. Benden söylemesi...
DİP NOT:
Yeni kurulan Açık Stüdyo'yu ve oradaki etkinlikleri de takip edin derim. Güzel oyunlar harika performanslar var. Adres: Etiler Mahallesi 1265 Sokak No: 8/201 Konak, İzmir
Yorumlar -
Yorum Yaz