Barış için lider aradılar
Prof. Dr. Bilgehan Gültekin ve kardeşi Doç Dr Tuba Gültekin, 5 yılda 21 ülkede cumhurbaşkanları, dışişleri bakanları, 103 büyükelçi ve bürokratlarla görüştü. Çalışmalarını "Lider Ülke Türkiye'nin Barış Diplomasisi" adında bir kitapta topladılar
Geçtiğimiz günlerde Güzel Sanatlar Tasarım ve Mimarlık Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Bilgehan Gültekin'in Ege Üniversitesi'nde konuğu oldum. Ege Üniversitesi Halkla İlişkiler Bölümü öğrencilerinin katıldığı yeni fakülte binasında 2 No'lu amfideki Halkla İlişkilerde Üretim Süreci Dersi'nde kendisiyle röportaj yaptım. Ben sorularımı Gültekin'e yöneltirken öğrenciler de bizi izledi. Hepimiz için farklı bir deneyim olan röportajda; Bilgehan Gültekin'in kardeşi Doç. Dr. Tuba Gültekin'le yazdığı "Lider Ülke Türkiye'nin Barış Diplomasisi" adlı kitabı, yeni kurulan güzel sanatlar fakültesini ve kariyer üzerine konuştuk. Gültekin, Barış İletişimi Lideri Bosna Hersek Cumhurbaşkanı Bakir İzetbegoviç ile yaptıkları duygusal görüşmeyi anlatı. Bu arada konuşmamızın sonlarına doğru Manga solisti Ferhan Akgül de telefonla sohbete katıldı. Akgül bize, Ocak 2017'de çıkacak olan yeni albümün müjdesini verdi.
.
- Kardeşiniz Doç. Dr. Tuba Gültekin İle "Lider Ülke Türkiye'nin Barış Diplomasisi" adlı bir kitap hazırladınız. Bu kitaptan biraz bahseder misiniz?
Biz bu kitap çalışmasına 2011 yılında başladık. Bizim bu kitaptaki amacımız; barış iletişimine ve barış diplomasine çok ihtiyacımız olan bu günlerde dünyada bunu sağlayacak lider kimdir sorusuna cevap aramaktı. Benim kız kardeşim de resim alanında emek veren bir akademisyen. Biz, sanat ve iletişim altyapımızı birleştirdik. İlk olarak Atina Büyükelçimiz ile görüşerek başladık. Dünyanın ihtiyaç duyduğu bir barış tanımını getirmek istedik. Ama sonra bu çalışma daha kapsamlı bir hale geldi ve etkin barış liderliğini belirleyen 41 kategorilik akademik bir modele dönüştü.
FİLİSTİN ÇOK ÇALIŞIYOR
- Bu modelden biraz bahseder misiniz?
Herkesin barış lideri tanımı farklı olabilir. Biz de akademik bir dille bunu ortaya koymak istedik. Yaptığım literatür araştırmalardan sonra bu soruyu büyükelçilere sormayı istedim. 21 Avrupa ülkesinde 103 büyükelçi ile görüştüm. İçlerinde sadece Türk büyükelçileri yoktu, Filistin gibi, Balkan ülkeleri ve başka ülkelerin de büyükelçileri vardı. Onlarla akademik bir mülakat yaptık ve hepsi de eksik olmasınlar buna katıldılar. Görüşmeler sonrasında fikirler oluştu, yeniden kaynak taraması yaptım. Ardından da barış iletişimi liderleri ortaya çıktı.
- Kitabınızda çıkan barış lideri tanımı neydi?
Biz ona barış ombudsmanlığı dedik. Sağduyusuyla, kişiler arası iletişim karizmasıyla, ara buluculuğuyla, sorun çözüm becerisiyle anlaşmazlıkları giderip uzlaşmayı sağlayan, ombudsmanlığını öne çıkar kişiler olarak belirledik. Bunun kategorilerini belirledik. Oluşan kategoriler içinden şöyle bir örnek verebiliriz: O lider bir çağrı yaptığında kitleleri arkasından sürükleyebiliyorsa. Ya da uluslararası bir sorun çıktığında çözüm için o liderin adı kendiliğinden ortaya atılıyorsa o kişi barış lideri olmuştur diyoruz.
- Barış İletişimi alanında lider isim olarak belirlediğiniz Bosna Hersek Cumhurbaşkanı Bakir İzetbegoviç tarafından ağırlandınız. Nasıl bir görüşme gerçekleşti? Size olan yaklaşımı nasıldı?
Çok güzel bir görüşmeydi. Zaten ben Balkanları çok seviyorum. Bosna savaşını yakından takip etmiştim. Bakir İzetbegoviç'in babası Alija İzetbegoviç'in hayranıydım. Hakkındaki tüm kitapları okudum. O yüzden duygusal da bir görüşmeydi. Babasının mezarına birlikte gittik. Barış İletişimi lideri olarak kitapta yer verdiğimiz bir isimdi ve kitap hakkında uzun süre konuştuk. Kitabı Balkan diplomasisi üzerine yeni bir kitap olarak düzenlemeyi teklif etti. Böyle bir liderden barış üzerine çalışmalar için tavsiyeler ve katkılar almak beni çok mutlu etti.
KİTAP 2017'DE BASILACAK
- Cumhurbaşkanları, Dışişleri bakanları, büyükelçiler ve diplomatlarla yaptığınız görüşmelerle hazırladığınız bu kitap barışa ne kadar katkı koyacak?
Akademisyenler yaptıkları çalışmalarla yol yöntem önerir. Bu pratikteki uygulamasını çok bekleyemeyiz. Biz herkesin ihtiyaç duyduğu barış tanımlarını ve bunun aktörlerini anlatıp tanıtmaya çalıştık.
-Yaptığınız görüşmelerde ilginç bir söylemle ya da tavırla karşılaştınız mı?
Paris'te Sri Lanka ve Tanzanya büyükelçileri ile görüşmüştüm. Ben bu ülkelerde barışa bu kadar önem verildiğini, barış diplomasisini bu kadar yoğun kullandıklarını, dış politikada bu kadar aktif olduklarını bilmiyordum. Ama bu alanda en çok Filistin büyükelçilerinin çalıştığını söyleyebilirim. Çünkü onlar ülkelerinin tanınması için daha fazla çaba sarf ediyorlar. Kapıları da barışla ilgili söyleyecek sözü olanlara sonuna kadar açık.
- Ortadoğu'daki pazarlığı ve bugün orda yaşanan savaşı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bu coğrafya barış diplomasisine en çok ihtiyacı olan yer. Bölgede barışı sağlayacak en önemli araç diplomasi. Barışa en çok yaklaştığımız zamanlar diplomasiyi en çok kullandığımız zamanlar oluyor.
- Türkiye'nin dış politikasını nasıl görüyorsunuz?
Çok başarılı görüyorum. Türkiye dünyanın en güçlü 3 diplomasi gücünden biri. Bunu neye göre belirliyoruz. Büyükelçilerimizin kariyerlerine, yaptıkları etkinliklere, yer aldıkları projelere göre bunu değerlendiriyorum.
- Ama komşu ülkelerimizle bile aramız açıldı. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Kişisel iletişim ile diplomatik iletişim birbirine benziyor. Yeni bir görev içindeyim. Komşularım var. Ben çok iyi niyetliyim ama bazıları ile anlaşmam mümkün değil. Zamanın ruhuna göre bir takım ayarlamaların yapılması gerekiyor. Diplomasi bunu çözmek için var. Zor bir coğrafyada yaşıyoruz. Ben daha çok büyükelçiler tarafından bakıyorum. Büyükelçimiz olan Tacan İldem NATO'da genel sekreter yardımcısı. Mehmet Fatih Ceylan Brüksel'de NATO daimi temsilcimiz. Bunlar isimsiz kahramanlar. Bu isimler çoğaltmak mümkün. Türk diplomasisi için önemli işler yapıyorlar. Bu nedenle başarılı buluyorum.
GÜMBÜR GÜMBÜR GELİYOR
- Kitaba yayınlanmadan büyük ilgi olduğunu biliyoruz, ne zaman okuyabileceğiz?
Evet, geçmişte yayınevlerinden biz ricacı olurduk kitabımız basılması ile ilgili. Şimdi yayınevleri bu kitabı basmakta istekli. Kitap 2017'de yayınlanacak.
- EÜ. Prof. Dr. Cüneyt Hoşcoşkun'un rektör olmasından sonra Güzel Sanatlar Tasarım ve Mimarlık Fakültesi Dekan Vekili oldunuz. Öğrenciler nasıl bir fakülte görecekler gelecekte. Neler planlıyorsunuz?
Geçmişte Ege Üniversitesi bünyesinde böyle bir fakülte varmış. Biz onu 1982'de 9 Eylül Üniversitesi'ne emanet etmişiz. Şimdi yeniden kuruyoruz. Resim, geleneksel Türk el sanatları, tekstil tasarım, mimarlık, görsel iletişim tasarımı gibi bölümler açılacak. İlgi büyük. Demek ki Ege'de böyle bir fakülteye ihtiyaç varmış. Kent kültürüne ve sanata katkı sağlayacak gümbür gümbür bir fakülte geliyor.
- Sizin öğrenciliğinize dönecek olursak, bugünlerinizi ön görmüş müydünüz? Kariyer planınızı nasıl yapmıştınız? Bu konuda gençlere tavsiyeniz ne olur?
Ben 1994 yılı mezunuyum ve bizim okuldan iletişim fakültesinin yetiştirdiği ilk erkek profesörüm. 1. sınıftan itibaren akademik kariyeri hedeflemiştim. O zaman ki dekanımızın önünü kesip neler yapmam gerektiğini ona sormuştum. Geçmişte teknoloji bugünkü kadar iyi değildi ve biz bu tür imkanlardan yoksunduk. Gençlerin bu olanaklardan daha iyi faydalanması gerektiğini düşünüyorum. Kariyer planlamalarını ne kadar erken yaparlarsa onlar için o kadar iyi olacaktır.
- Popüler olmasına rağmen çok anlaşılamayan bir bölüm olan halkla ilişkiler için ne söyleyebilirsiniz?
Sanırım bu mesleği anlatabilmek için daha fazla zaman gerekiyor. Ne kurumlar ne de halk tam olarak anlamış değil. Danışma, konuk ağırlama, kokteyl düzenleyen gibi işleri yapıyor sanılıyor. Bir ara sadece kadınların yaptığı bir iş olarak da görüldü. Halkla ilişkilerciler, toplumsal iletişim uzmanları ve liderleridir. Bu yüzden okul bitirdikten sonra ben de daha çok bu yöne kanalize oldum. Yavaş yavaş düzeleceğini umuyorum. Öfke kontrolü yaparak doğrusu göstermek zorundayız.
-Kitap dışında başka bir projeniz var mı?
Bosna Hersek Cumhurbaşkanı Bakir İzetbegoviç, Makedonya Dışişleri Bakanı Nikola Poposki ve Kosova Cumhurbaşkanı Hashim Thaçi ile iletişim içindeyim ve onların teklif ettiği projeler var. Yakında netleşir.
- Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'dan gelen bir teklif var mı?
Çok ilgisiz olmadığını biliyorum.