Cehennemin kapısı
Cehennemin kapısı
Bir Kızılderili atasözü der ki; "Bir savaşçının gücü niyetinin saflığındadır." Bir çocuk 'açım' diyorsa açtır, oysa bir yetişkin aç olmasa da dilenmek için aç olduğunu söyleyebilir. İnsanın niyetinin saflığını eylemlerinden anlarız... Günlerdir yangınları söndürmek için kimi zaman 48 dereceyi gören sıcakta canla başla çalışan insanları izliyoruz. Daha fazla ağaç, daha fazla hayvan, daha fazla ev ve ekili alan yanmasın diye tüm güçlerini ortaya koyuyorlar. Toprağı alın terleriyle ıslatıyorlar. Bir de her zaman olduğu gibi -mış gibi yapanlar, doğaya zulmedenler, küresel iklim krizini görmezden gelenler ve bugüne kadar yangınlara karşı yeterli önlemleri almayanlar var. Maalesef gözlerimiz onları da görüyor, kulaklarımız işitiyor... Mesela Orman Bakanı tüm suçu ne güzel belediyelere attı değil mi? "Suçlu belediyelerdir..." Vay be... Tut belediye tut, bakanın sözlerini tut... Anayasa ne diyor? Biz buna bakarız. Anayasa, bu konuyla ilgili Orman Bakanlığı'nı gösteriyor. Her zamanki gibi hükumette suçu kabul eden ve üstlenen yok... Varsa yoksa çay... Çay, hani şu her doğal afetten sonra halkın üzerine atılan, sus payı. Çayınızı için ve susun... Evin mi yandı? İç bir çay kendine gel... İstifa mı? AKP'de kimse istifa etmez. Yorulur ve görevden ayrılır. Çayını alır uzanır.
***
Tabi herkes çay içmiyor. Stresini düğüne derneğe gidip atanlar da var. "Ülke yanıyor" diyorsun, "Ne yani düğüne de mi gidemeyeceğiz" diyor... İyi de Türk Hava Kurumu'nun başındaki kayyum biz değiliz ki sensin... Ülke yanarken herkes uçak duasına çıkmışken tabi seni arayacaklar... Ne garip bundan 2 ay önce aya gideceğimiz söyleniyordu, öğreniyoruz ki uçağımız bile yok... Arazi dağlık... Uçaksız söndürme çabaları nafile. Sönüyor gibi oluyor rüzgarla yeniden alevler harlanıyor.
***
Ama halkımız da çok isyankar. Oysa bizim gül gibi itibarlarımız var. Mesela Boeing 747-8... Bu uçak dünyanın en geniş gövdeli uçaklarından biri. Ardından Airbus A330-200 Pestige model uçağı filodaki en büyük uçak sıfır alındı. Filoda Ürdün devletinden alınan bir Airbus 318, İtalya'dan bir dönem Başbakan Berlusconi'nin kullandığı Airbus 319 bulunuyor... Bunlar gibi toplam 13 uçak ve 3 helikopter var gerçek itibarın sahibine ait VİP filoda... Garip bir itibar anlayışımız var. Bunlardan yani itibardan tasarruf olmuyor ama kampanya yaparak vatandaştan 10 TL istediğin zaman itibardan kaybetmiş sayılmıyorsun. Oysa birilerinin gözüyle gördükleri, sarayda olunduğu için görülmüyor.
***
Küresel iklim krizi büyüyor. Bunu yıllardır bilim adamları ve biz medya mensupları olarak yazıyoruz, söylüyoruz. Bu orman yangınları bir başlangıç. Geçen yıl Amerika'da, Avustralya'da bunları görmeye başlamıştık. Bugün sadece Türkiye'de değil, Yunanistan'da, İtalya'da ve daha pek çok ülkede ormanlar yanıyor. Bu demek oluyor ki 2-3 ay sonra yeni sel felaketleri kapımızda. Birden başlayan, günlerce sürecek yağmurlara Türkiye ne kadar hazır? Ya da dondurucu soğuklara...
***
Şimdi size garip gelecek ama ben küresel ısınmanın ve bu yangınların nedenini sevgisizlik olarak görüyorum. Yaşadığı kenti, ülkeyi ve dünyayı yeterince sevmeyen insanlar yüzünden bu haldeyiz. Sadece yöneticiler değil, halklar ve bizim vatandaşlarımız da yeterince sevmiyor. Daha geçen hafta yazmıştım bayramda gidip gördüğüm her yerin çöp dolu olduğunu. Her türlü pislik, doğal güzelliklerimiz tam göbeğine vatandaşlarımız tarafından bırakılmıştı. Bu ülkeyi biraz sevseler, yaşadıkları evrenin nasıl çalıştığının biraz farkında olsalar, kendilerine karşı dürüst olsalar ve saf niyetler besleseler, o çöpleri bırakmazlardı. Cam şişelerin güneşli havalarda mercek görevi gördüğünü bize ilkokulda öğrettiler. Siz bu bilgiden yoksun mu kaldınız birader? Bir gün gelecek hayatınızı noktalayacaksınız. O son anlara yaklaştığınızda acaba yaşadıklarınızdan memnun bir halde mi bu dünyadan ayrılacaksınız? Bunun şimdiden hesabını yapın derim. Cehennemin kapısı size, yanlış ve mutsuz bir hayatı yaşadığınızı fark ettiğiniz an açılacaktır. Bundan emin olabilirsiniz... Dostoyevski der ki: "Cehennem insanın kalbinde sevginin bittiği yerdir."
***
Tabi herkes çay içmiyor. Stresini düğüne derneğe gidip atanlar da var. "Ülke yanıyor" diyorsun, "Ne yani düğüne de mi gidemeyeceğiz" diyor... İyi de Türk Hava Kurumu'nun başındaki kayyum biz değiliz ki sensin... Ülke yanarken herkes uçak duasına çıkmışken tabi seni arayacaklar... Ne garip bundan 2 ay önce aya gideceğimiz söyleniyordu, öğreniyoruz ki uçağımız bile yok... Arazi dağlık... Uçaksız söndürme çabaları nafile. Sönüyor gibi oluyor rüzgarla yeniden alevler harlanıyor.
***
Ama halkımız da çok isyankar. Oysa bizim gül gibi itibarlarımız var. Mesela Boeing 747-8... Bu uçak dünyanın en geniş gövdeli uçaklarından biri. Ardından Airbus A330-200 Pestige model uçağı filodaki en büyük uçak sıfır alındı. Filoda Ürdün devletinden alınan bir Airbus 318, İtalya'dan bir dönem Başbakan Berlusconi'nin kullandığı Airbus 319 bulunuyor... Bunlar gibi toplam 13 uçak ve 3 helikopter var gerçek itibarın sahibine ait VİP filoda... Garip bir itibar anlayışımız var. Bunlardan yani itibardan tasarruf olmuyor ama kampanya yaparak vatandaştan 10 TL istediğin zaman itibardan kaybetmiş sayılmıyorsun. Oysa birilerinin gözüyle gördükleri, sarayda olunduğu için görülmüyor.
***
Küresel iklim krizi büyüyor. Bunu yıllardır bilim adamları ve biz medya mensupları olarak yazıyoruz, söylüyoruz. Bu orman yangınları bir başlangıç. Geçen yıl Amerika'da, Avustralya'da bunları görmeye başlamıştık. Bugün sadece Türkiye'de değil, Yunanistan'da, İtalya'da ve daha pek çok ülkede ormanlar yanıyor. Bu demek oluyor ki 2-3 ay sonra yeni sel felaketleri kapımızda. Birden başlayan, günlerce sürecek yağmurlara Türkiye ne kadar hazır? Ya da dondurucu soğuklara...
***
Şimdi size garip gelecek ama ben küresel ısınmanın ve bu yangınların nedenini sevgisizlik olarak görüyorum. Yaşadığı kenti, ülkeyi ve dünyayı yeterince sevmeyen insanlar yüzünden bu haldeyiz. Sadece yöneticiler değil, halklar ve bizim vatandaşlarımız da yeterince sevmiyor. Daha geçen hafta yazmıştım bayramda gidip gördüğüm her yerin çöp dolu olduğunu. Her türlü pislik, doğal güzelliklerimiz tam göbeğine vatandaşlarımız tarafından bırakılmıştı. Bu ülkeyi biraz sevseler, yaşadıkları evrenin nasıl çalıştığının biraz farkında olsalar, kendilerine karşı dürüst olsalar ve saf niyetler besleseler, o çöpleri bırakmazlardı. Cam şişelerin güneşli havalarda mercek görevi gördüğünü bize ilkokulda öğrettiler. Siz bu bilgiden yoksun mu kaldınız birader? Bir gün gelecek hayatınızı noktalayacaksınız. O son anlara yaklaştığınızda acaba yaşadıklarınızdan memnun bir halde mi bu dünyadan ayrılacaksınız? Bunun şimdiden hesabını yapın derim. Cehennemin kapısı size, yanlış ve mutsuz bir hayatı yaşadığınızı fark ettiğiniz an açılacaktır. Bundan emin olabilirsiniz... Dostoyevski der ki: "Cehennem insanın kalbinde sevginin bittiği yerdir."
Yorumlar - Yorum Yaz
