Kaçmak için bahane
Kaçmak için bahane
1991 yılında Sovyetler Birliği'nin çöküşünden önce kaybolan eski paraşütçü Timofey Menşikov, yıllar sonra bulunmuş. Aslına bakarsanız, Rusya'ya bağlı Yakutistan'da bir yaban ormanındaki küçük kulübede yaşayan Menşikov'un bulunmak gibi bir derdi de olmamış. O, bir nevi kendini inzivaya çekmiş. İnsanlardan uzaklaşmayı seçtiğinde eşi ve dört çocuğu varmış. Herkesin kaçmak için bir sebebi olabilir. Garip gelecek belki ama onun ki ne savaş, ne yoksulluk, ne bir kayıp, ne aile, ne de aşkmış... Sebep 'votka'ymış... Mutsuzluktan değil her şeye kadeh kaldırdığı için kaçmış.
***
Geçtiğimiz günlerde Konda araştırma şirketi, Türkiye'nin 10 yıllık toplumsal değişim raporunu açıkladı. 2008 ile 2018 arasında çeşitli alanlarda karşılaştırmalar yapılan raporda, hayat tarzlarının yanı sıra kimi önemli ekonomik veriler de yer aldı. Rapora göre 2008 yılında "Mutluyum" diyenlerin oranı yüzde 57'yken, bu oran 2018'de yüzde 52'ye geriledi. Ben bunun nedeni pek anlayamadım, her şeyin yolunda gittiği bir ülkede neden mutsuzluk artar ki...
Müthiş bir ekonomimiz var. Şirketlerimiz konkordato ile uğraşmıyor, işsizlik yok, grevler yok... Grev yok tabi... Hatta insanlarımızın bugünlerde İZBAN'la büyük bir aşk yaşıyor. Sevgilimi bile bu kadar özlemedim diyen mi ararsın, koltuklarını seven okşayan mı! :)
Bugünlerde en çok konuşulan konulardan biri beyin göçü de değil zaten. New York Times'ın haberi de yalan... Haberde Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileri referans gösterilerek, "2017 yılında Türkiye'den göç eden Türk sayısının çeyrek milyonun üzerinde" olduğu iddia edilmiş olsa da hepsi palavra. Neden gitsinler ki insanlar? İnsanların geçim sıkıntısı yok, köprüler, çevre yolları herkese makul bir şekilde açık. Hak, hukuk ve adalet deseniz tıkırında... Eğitimde eşitlik var. Her yıl kabul edilen yeni sistem yok. Mülteci sorunumuz yok. Terör yok. Sanatçıları, gazetecileri ezmek yok... Neden mutsuz olur ve bu güzeli ülkeyi terk eder ki insan? Kaçmak için hepsi bir bahane... Yoksa fazla votkadan mı?
90'lar rüzgarı esiyor
İzmir'de bu hafta 90'lar rüzgarı esiyor. Ayna, Çelik, Aşkın Nur Yengi, Mirkelam, Mor ve Ötesi İzmirli sevenleri ile buluşuyor. Ayna 11 Ocak Cuma 6:45 KK Bornova'da, Çelik 11 Ocak Cuma günü SoldOut Performance Hall Sahnesinde, Aşkın Nur Yengi 11 Ocak'ta Ooze Venue'de, Mirkelam 12 Ocak Cumartesi günü SoldOut Performance Hall Sahnesinde ve Mor ve Ötesi 12 Ocak'ta Ooze Venue'de!
Bir öneri
Yavuz Akyazıcı Project takip ettiğim gruplardan biridir. Geçtiğimiz günlerde Turkish Jazz Standards Vol 3 adında serinin üçüncü albümlerini çıkardılar. Albüm, diğer ikisinde olduğu gibi sevilen Türkçe pop parçalarının caz uyarlamalarından oluşuyor. Grup; Yavuz Akyazıcı (gitar), Funda Akyazıcı (vokal), Enver Muhammedi (bas) ve Derin Bayhan'dan (davul) oluşuyor.
---------
DİP NOT
Küçük Prens: "Keşke herkesin ömrü vicdanı kadar olsa."
Yorumlar - Yorum Yaz
