Gülümseyen Gözler

Çaresiz kalmanın ne kadar acı bir duygu olduğunu, ilk kez yakın bir arkadaşımın uyuşturucu bağımlısı ağabeyini tanıdığımda anladım. O, çektiği fotoğraflardan çok iyi para kazanan genç bir sanatçı, aynı zamanda bir müzisyendi. Ama arkadaşları yüzünden tanıştığı uyuşturucu, hayatını yavaş yavaş elinden aldı. Kurtulmaya karar verdiğinde gitmediği doktor, yatmadığı hastane kalmadı. Ne annesi ne babası ne kardeşi kimse ama kimse yardım edemiyordu ona, kendisi bile... Çok istiyordu bırakmayı ama hiçbir zaman başaramadı. Aslında onu sadece bir kez gördüm ama kardeşinden binlerce kez dinledim. Arkadaşımın bana ağabeyini her anlatışında onlarca kez nasıl yıkıldığına tanık oldum. Çaresizdik, elimizden hiçbir şey gelmiyordu. Yaşamayı seven, tutkuları olan biriyken, benim gördüğümde suskunluğa bürünmüş ve gözlerinin feri sönmüştü. Sonra bir gün sessiz sedasız ayrıldı aramızdan. Başaramamıştık... Onu yeniden kazanamamıştık...

Biz kazanamadık ama İzmir Emniyet Müdürlüğü yıllardır uyuşturucuya karşı savaş veriyor. Bir başka aile aynı acıları yaşamasın, bir gencin daha hayatı kararmasın diye. İzmir Narkotik Polisi son yıllarda uyuşturucuyla mücadelede büyük başarı gösterdi. Son 1.5 yılda 4 ton esrar ele geçirildi, 75 bin extacy hap, 10 kilo kokainin kullanıcılara gitmesi önlendi. 1200 kişi hakkında yasal işlem yapıldığı belirtildi. Uyuşturucu tacirleri satmaktan, polis yakalamak bıkmadı. Öyleki Türkiye'deki cezaevlerinde kalanların neredeyse dörtte biri uyuşturucu madde satmaktan içeride... Bu sayı giderek artarken halkın daha fazla bilinçlendirilmesi gerekiyordu. Bunun için İzmir Valiliği, İzmir İl Emniyet Müdürlüğü'nün ve belediyelerin ortak hazırladığı, madde bağımlılığını engellemek ve gençleri kötü alışkanlıklardan uzak tutmak amacıyla bir proje başlatıldı. Adına da 'Gülümseyen Gözler' dendi.

Proje kapsamında, sanat yönetmeni ve yazar Alper Akdeniz, bir tiyatro oyunu kaleme aldı ve sahneye koydu. Ben de, geçtiğimiz günlerde Sabancı Kültür Sarayı'nda sergilenen Yaşa(t)mak adlı bu oyunun galasını izledim. Tüm dileğim bu oyunun başarılı olması... İzmir İl Emniyet Müdürü Ali Bilkay'ın da dediği gibi, "O bilindik hikayedeki gibi, bir deniz yıldızını kurtarmak için çalışmalıyız..." Bilkay, sadece bu oyunla değil, çeşitli etkinliklerle de uyuşturucuya karşı savaşacaklarını anlattı. Mesela proje kapsamında madde kullanımıyla ilgili 70 bin broşür hazırlanarak aileler ve gençlere dağıtılacak. 'Maddeye değil, hayata bağlan' sloganı da belediyelerin belirlediği yerlerde 4 bin 500 billboarda yazılacak. Bu konuda başarılı olmak için tek bir şeye ihtiyacımız var o da "inanmak." Emniyet Müdürlüğü gördüm ki buna inanıyor. İnanma ve bu çabaya ortak olma sırası ise bizde...

Dip not
Kadın Meclis Üyeleri Dernegi (KAMED) tarafından otizme karsı toplumsal farkındalıgını artırmak için baslatılan 'Yagmur Çocuklar' projesinin ikinci etkinligi Hilton'da yapıldı. Ben de ordaydım. Otistik çocuklarla podyuma çıkan birer masal kahramanına dönüsmüs hanımefendileri ve EBSO Yönetim Kurulu Baskanı Ender Yorgancılar'ı izledik. Organizasyon çok basarılıydı. Ancak etkinligin açık artırma kısmı hayal kırıklıgına ugrattı. Sadece iki tablo satılırken 24 bin lira elde edildi. Umarım bir dahaki etkinlikte isadamları daha fazla elini cebine atar, daha fazla çocuga yardımcı olunur.