Harika babanın, şanslı oğlu

Şanslıydım her zaman... Biliyordum, ilk adımlarımı attığım günden bugüne, yere düşecek gibi olsam birinin beni tutacağından. Farkındaydım, düşsem bile avuçlarıma bir hayat dersi bırakarak yerden kalkmamı sağlayacağından. Hiç şüphem yoktu, kalkamasam da beni sırtına alıp taşıyacağından...

Benim için sonsuz güvendir babam... Hayat denen zor yolun hem iyi kalpli, nur yüzlü rehberi hem de yol arkadaşıdır... Zorunluluklarla değil, sevgiyle işleyen kalbiyle yaşantımızı canım annemle birlikte güzelleştiren, mükemmelleştiren yegane insandır...

***

Eski bir sporcudur... Yıllarca güreş ve halterle uğraşmış olduğundan geniş omuzlara, güçlü kaslara sahiptir. Bizim için gücün ve sağlıklı olmanın timsalidir ama, en önemlisi hayatın yüklerini kaldırmaktaki başarısıyla bize iyi bir örnektir. Harika bir mühendistir... Makinalarla arası iyidir... Cihazlardaki ya da sistemlerdeki sorunları gördüğü ve onardığı gibi, yaşamın getirdiği problemleri çözen, detayların bilincinde, her şeyin farkında olan, hesabını bilen, adımlarını sağlam atandır... Tamir etmekte ve yeniden yaratmakta üstüne yoktur...

Olağanüstü bir yöneticidir babam... Çalışma hayatında boyunca yüzlerce kişinin yöneticisi olmuş ve bir kez olsun bununla böbürlenmemiştir. Yıllarca çalıştığı kuruma zarar değil, kar getirmiş, çalışanları arasında ayrım yapmamış, elemanlarına yaklaşımları ve dürüstlüğü ile dikkat çekmiş, yeniliklere açık olmuştur...

Aynı zamanda asansörcü, aynı zamanda doğalgazcı, yapı denetim uzmanı, marangoz, tesisatçı, aşçı, annem için iyi bir eş, kardeşim ve için iyi bir baba ve dahası hayatımızdaki en muhteşem insan olmuştur.

Annemin en büyük aşkı olmasının yanında, dürüstlüğü, çalışkanlığı, efendiliği, hoşgörüsü ve titizliği ile çevresindeki herkesin kısa zamanda kalbini feth eder... Bu nedenlerle olsa gerek, her oturduğumuz apartmanda yönetici olmaktan da kurtulamaz. İnsanları da kıramadığından uzun süre o koltuktan kalkamaz. Danışılan, fikri ve görüşü önemsenen bir insandır.     

***

Onun sayesinde kafamızı nereye çevirsek bir güzellikle karşılaşırız. En önemlisi annemdir...
3 yıl önce bugün oturduğumuz apartmanın bahçesini otlar sarmıştı ve pislikten geçilmiyordu. Bu gün ise, bir zamanlar su taşkını olduğu için devasa taşlarla kaplanıp betonla örtülen ve topraksız kalan bahçenin içi tertemiz ve rengarenk çiçeklerle, ağaçlarla süslü. Sayesinde, camdan dışarı bakmanın bile keyifi bir başka...

Babamla ilgili tonla anı var belleğimde... Hepsinin farklı bir yeri, benim için özel bir anlamı var. İnsanları olan güvenin her geçen gün azaldığı dünyamızda, geçtiğimiz günlerde bu konuyla ilgili bir olay geldi aklıma. Geçmişte oturduğumuz bir evi satmamız gerekiyordu. Evimize, bir komşumuz talip oldu. Komşumuz, babama o kadar güveniyor, titizliğine ve ayrıntılara verdiği öneme o kadar inanıyordu ki satın alırken ne eşi, ne kendisi evin içine bakmadı bile... Çünkü sadece biz değil, çevresindeki insanlar da babama inanırlar ve güvenirler. O da hiçbir zaman insanların kendisine olan güvenini suistimal etmemiştir.

***

Bir baba olarak kardeşimin ve benim her zaman yanımızdaydı. Okullarımıza, işine, alışverişe, anneme kısaca her yere zamanında yetişmesini bildi. Onun için vakit kıymetliydi, bu nedenle bize hep zamanı boşa geçirmemizi tembihledi, "Bu günün işini, yarına bırakmayın" dedi. Belki de biraz onun sayesinde her gün yeni bir şeyler öğrenebileceğim bir mesleği seçtim. Belki onun sayesinde iş hayatımın dışında, yüksek lisans yapmak için hala uğraşıyorum ve onun sayesinde çalışmaktan, üretmekten hiç yorulmadım...

Kendisi 67 yaşında... Adı Nail... Makina mühendisliğiyle ilgili neredeyse hiçbir eksik belgesi yok ve hala yabancı dil öğrenmek için günün belli bir bölümünde ders çalışır. Biz ders çalışırken de bizi motive etmek için her şeyi yapar.

İşte böyle bir babaya sahip olduğum için çok şanslıyım. Tek amacım, bir gün onun gibi bir baba olabilmek.

Eğer siz de kendinizi şanslı hissediyorsanız, sarılın bir kez daha babanıza ve 'Babalar Günü'nü kutlayın.