Yok eden sessizlik
Yok eden sessizlik
Gökmen Küçüktaşdemir
Vatandaş şikayetçi. İzmir'de vergi dairesine gidip borcunu yatırmak istiyor, tonla çalışan var ama iş yapan yok. Sanki onları orda zorla çalıştırıyorlar. Para yatırıp makbuz almak saatler alıyor. Danışmadaki kişi yapılması gerekenleri anlatacağına olaydan habersiz fikir yürütüyor: "Sanırım şöyle yapmanız gerekiyor." Yani kısaca "danışmaaa kardeşim!" diyor.
***
Vatandaş şikayetçi. Ankara'da bir eve hırsız giriyor. Polise, "Hırsız içeride, hemen gelin" diyorlar. Polis 10 dakikalık yolu 25 dakikada geldiği gibi onlar gelene kadar adam kaçmış oluyor. Üzerine ne parmak izi alınıyor evden, ne tutanak tutuluyor. Geçmişte bir arkadaşımın arabasından teybi çalınmıştı. Yine gerekli özen gösterilmedi. Ta ki Emniyet Müdürü'nün "Bulun o teybi!" emrine kadar. Sonra mı? Elbette bulundu.
***
Vatandaş şikayetçi. Ankara Üniversitesi gibi bazı üniversitelerde kayıt yenileme tam bir olay. Dersleri geçmek daha kolay. 2 tuşla halledilecek şey günler alıyor. Ya verilen eğitim? Ya mezun olunca iş bulmada kolaylık sağlayacak formül arayışları? Yok.
***
Vatandaş şikayetçi. Manisa'da Mesir Macunu Festivali'nin görüntülenmesi ve tanıtım filminin çekilmesi için bir ihale açılıyor. İhaleyi, işi düğün çekmek olan bir firma kazanıyor. Sonra yetkililer "Neden festival daha az kişiye ulaşıyor" diye birbirine soruyor. Her yıl aynı muhabbet. Şimdi diyeceksiniz ki, "Ooo ne ihaleler oluyor bu da bi şey mi?" Evet ne garip değil mi, her şey hepimize artık ne kadar olağan geliyor. Bu ihaledeki hata o yüzden kimsenin gözüne batmıyor.
***
Vatandaş şikayetçi. Kimse yargıya artık güvenmiyor. Kararlar tartışmalar yaratıyor. Dillerde hep, "Yasalar kime göre işliyor?" şarkısı.
***
Vatandaş şikayetçi. Bazı cast ajansları insanları öyle bir dolandırmış ki, yeni ve güzel bir iş yapmak istiyorsun herkes şüpheyle yaklaşıyor. İzmir'de kolay yoldan meşhur olmak isteyenler, fırsatçıları zengin etmiş. Bu net bir şekilde anlaşılıyor. Kimse hiç bir şeyi araştırmıyor, soruşturmuyor. Doğru olan ne? Olması gereken ne? Hiç kimse hiçbir şeyi sorgulamıyor ve işin garibi tepki de vermiyor.
***
Vatandaş şikayetçi. İşçiler, Soma'da, Karabük'te ve birçok yerde her gün ölümle burun buruna yaşıyor. Bunca olaya rağmen hala yeterli iş güvenliği önlemi alınmıyor.
***
Vatandaş şikayetçi. Çalışma yaşı çok uzun. Emekli olana kadar ömür bitiyor. Emekliliğe kavuşan insanın gidip tabuta yatası geliyor.
***
Vatandaş şikayetçi. Bombalama olaylarından, ülke güvenliğinin bir türlü sağlanmamasından, kentlerin ilanla yardım dilenir hale gelmesinden.
***
Bunlar gibi yüzlerce örnek ve şikayet nedeni verilebilir. Özetle, kimse işini iyi yapmıyor, önemsemiyor, takip etmiyor, daha iyisini nasıl yaparım diye sorgulamıyor ve tepki de göstermiyor. Dolayısıyla raydan çıkan trene, süt veren o güzel hayvan gibi bakıyoruz. Oysa vergi dairesindeki arkadaşın polise, polisin hakimlere, hakimlerin askerlere ve dahası hepimizin birbirimize ihtiyacı var. Birlikten, doğruluktan, hakkaniyetli olmaktan, bilime ve sanata yönelmekten her zaman güç doğar.
Bir tek sanatla arınıyorum
Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi Resim İş Eğitimi Anabilim Dalı 3. sınıf ve 4. sınıf resim öğrencileri geçtiğimiz günlerde birer sergi açtı. Doç. Dr. Tuba Gültekin koordinatörlüğünde Galeri Eylül'de açılan 2 sergide de sevdiği işi iyi yapmak için eğitim alan ve bunu çalışmalarıyla yansıtmaya çalışan gençlerle bir arada olmak çok güzeldi. "Metamorfoz" temalı sergiyi hazırlayan 3. sınıf öğrencileri Yazdan Örer, Şengül Çiftçi, Zeynep Sezer, Cansu Çağlar, Ayça Koncina, Fatma Yalçın,Miraç Aydın, Gonca Top, Özlem Demirel, Nazmi Şahin, Ezgi Şimşek, İbrahim Baykara ile "Söylem" temalı sergiyi hazırlayan 4. sınıf öğrencileri Nadide Can, Melike Karadeniz, Selin Özkemer, Emre Çapraz, Eda Uygan, Gözde Cayhan ve Selma Kabakçı nefis eserler ortaya çıkarmışlar. 24 Mayıs'a kadar gidin görün derim. Sizin de ruhunuzun çekmeceleri açılacak, içiniz ferahlayacak.
Gökmen der ki;
Aradığın hazine, korktuğun için başlamadığın yolculukta saklı.
Yorumlar -
Yorum Yaz