Geleceğin peygamberi
Geleceğin peygamberi
Bilgi kolay ulaşılabilir hale geldi. Tabii yasaklamaları, önüne geçme çabalarını saymazsak. Unutturmak, örtmek ve değiştirmek için oluşturulan oyunları görmezsek… Sömürge ülkelere alışmış büyük devletleri umursamaz ve halkına çağ atlatacağını söyleyip orta çağa sürükleyenleri unutursak…
Her türlü olumsuz girişime karşın insanoğlu sorgulamaya, araştırmaya, öğrenmeye ve bildiklerini anlatmaya devam ediyor. Geçmişini bugüne koruyarak taşıyan uluslar, kısır tartışmalardansa bilgilerine bilgi ekleyen toplumlar, diğerlerinden hep önde gidiyor ve de parçalanmıyor.
Ülkemde yapılan güzel çalışmaları gördükçe yaşadığımız zengin topraklara daha çok sarılmamız gerektiğini düşünüyorum. Gelecek için umutlanıyorum.
Yönetmen Ahmet Turgut Yazman ve yazar Bahar Bilge, yaşadığımız ülkede güzel örneklerden sadece ikisi. Yazman Şanlıurfa Göbeklitepe’de çektiği belgeselle, insanlık tarihinin bilindiği gibi MÖ 5 bin yılına dayanmadığını ispatladı. Göbeklitepe’deki MÖ 12 bin yılına ait 20 tapınağın hikayesini anlatan Yazman’ın gösterdikleri tarih kitaplarının yeniden yazılması gerektiğini söylüyor bize. Üzerleri kapatıldığı için bugüne kadar korunarak gelen tapınakların yapımındaki simge bilimini ve sanatı düşünürsek insanlık tarihin başlangıcı için en az 3 bin yıl daha geriye gitmemiz gerekiyor.
Bu gerçeğin farkında olsalar da bunu reddeden bazı batılı uzmanlar bir yana, dev belgesel kanalları da uzun süre bölgede yapılan kazıları görmezden geldi. Fakat çalışmalar sürdükçe, ulaşılan bilgiler artıkça Göbeklitepe ilgi odağı oldu. Çünkü gerçeklerin üzeri örtülmez ve er geç yeniden gün yüzüne çıkarlar.
BURDUR’UN İNCİSİ GÜNEY
Diğer çalışma da çok genç bir yazara ait. Adı Bahar Bilge… 25 yaşında… Budur’un Yeşilova ilçesinin Güney beldesine mercek tutmuş. Türkiye’de 81 il ve 957 ilçe olduğunu düşünürsek yazdığı “Budur’un İncisi Güney” adlı kitapla Bahar Bilge, ülkemizin ne kadar büyük zenginliğe sahip olduğunu ve bu zenginliği korumak için ne yapsak az olduğunu bir kez daha göstermiş oldu.
Nisan 2013’te Yakın Plan Yayınevi’nden çıkan kitap, kültürel yozlaşamaya bir karşı duruş niteliğinde. Kitap, giderek kaybettiğimiz bizi biz yapan değerlerimizi, geçmişimizi, özlediğimiz ama ötelediğimiz geleneklerimizi barındırıyor içerisinde. Birleşmeye, özlediklerimizi hatırlamaya ve mümkünse yaşamaya çağırıyor her sayfasında.
KÜLTÜR DERLEMESİ
Yeşilova ilçesinin Güney beldesi hakkında bir kültür derlemesi olmasının yanında folklorumuz açısından son derece önemli bir kaynak niteliğinde. Geçmişten günümüze düğün- dernek aşamaları, geçiş dönemleri (doğum, ölüm, asker adetleri gibi), halk inanışları, halk mutfağı, çocuk oyunları, kılık kıyafet isimleri vb. gibi bilgiler geniş bir yelpazeyle incelenmiş. Halk edebiyatı bölümünde ise yörenin manicilerinden maniler, geçmişten günümüze söylenen türküler, ağıtlar, tekerlemeler, bilmeceler, atasözleri, masallar, hikâyeler, efsaneler vb. türler bulunmakta. Tüm yurtta görüldüğü üzere yörede de tüm bu değerlerin kaynak kişileri giderek zamana yenik düşerken ve fark edilmezken Bilge’nin sayesinde, sonsuza kadar yaşanır kılınmışlar.
Aslında Göbeklitepe’nin üzerinin kapatılarak bugüne taşınmasıyla bu kitabın yazılması aynı kapıya çıkmakta: Bilgiyi geleceğe taşımaya.
Kitaptaki her mani aslında bize gerçek yaşamların esprili bir anlatımı, her masal hayal dünyamızın asıl kurgularını, her çocuk oyunu bir zamanlar ne kadar basit ama büyük mutluluklara sahip olduğumuzu bize bir kere daha anlatıyor.
Kitabın birçok bölümü kaynak kişinin söylemi bozulmadan birebir aktarılma yoluyla oluşturulmuş ve giriş bölümünde yerel ağız özellikleri belirtilmiş. Yörede geçmişten günümüze kendi içerisinde farklılaşmaya uğrayan gelenekler hem geçmişi hem de günümüzü kapsayan bir şekilde anlatılmaya çalışılmıştır.
Kitabın konusu olan folklorik araştırmaya yazar üniversite tezi olarak başlamış ve bu beldede daha önce böyle bir araştırma yapılmamış olması nedeniyle kişisel isteğe bağlı olarak 2 yıl daha üzerinde çalışarak kitabı bugünkü haline kavuşturmuş.
İlin Burdur olmasının da yazar için ayrı bir nedeni var elbette. İzmir’de doğup büyüyen Bilge, aslen Güneyli’dir fakat yazları bir neden olursa orada bulunmak dışında o kültüre çok fazla hâkim değildir ve böyle bir çalışmaya ilk olarak memleketimden başlamalıyım düşüncesiyle Güney’i seçmiş. Kitabın derleme sürecinde yaklaşık 3 ay kadar beldede yaşamış ve o kültürle, o kültürü yaşatan kişilerle tanışmıştır. Yazar, artık içi dolu dolu Burdurlu’yum demenin güzel hissini yaşadığını söylüyor.
Bugün umut, doğru bilgiye ulaşan ve onu geleceğe bir meşale gibi taşıyanların elinde…
Amerikalı siyasetçi ve avukat John Sherman dediği gibi: Geleceğin en iyi peygamberi geçmiştir.
Yorumlar -
Yorum Yaz