Festival gibiyiz
Havalar ısındıkça, iyiden iyiye festivale dönüşmeye başladı günlerimiz. Nereye çevirsek başımızı, bir etkinlik duyurusu görüyor ya da duyuyoruz. İzmir de bu festival coşkusundan nasibini alıyor.
23 Nisan'da etkinlikten etkinliğe koşarken çocukluğumuzu bir kez daha anımsadık. Çocukken en çok sevdiğim şeylerden biri kitap fuarına gitmekti. Aslında bugün de değişen bir şey yok. Bir tek fark var, o da benim de artık okuruyla buluşan yazarların arasında yer almam.
Bugün son günü olan ve 9 günlük sürede zaman zaman uğradığım İzmir Kitap Fuarı'nda romanlar ve şiirler arasında kaybolmak yine çok güzeldi. Ayrıca 800 yazar ve şairden nasibime düşenlerle sohbet edip, söyleşilere ve panellere katılmak da beni mutlu etti.
***
Bayındır'dan gelen Çiçek Festivali'nin kokusunu içime çekerek çıktım fuardan. Karikatürcülerin atölyesine dönüşen kentimin sokaklarında yürürken bir başka keyif aldım. 2 gün süren Uluslararası Portre Karikatür Festivali beni çok etkiledi. Türk ve yabancı karikatüristlere portrelerini çizdirenlerin yüzlerindeki mutluluk bana yine yaşam enerjisi verdi.
***
Yine dün Bornova'da açılan, dünyaca tanınmış sanatçılarımızın yüz eserinin sergilendiği "Türk Resminin 100 Yüzü" adlı sergi İzmir'e farklı bir renk getirdi. Çağdaş Türk resminin ustalarının tablolarını görmek, renklerin ve ressamların hayal dünyalarında dolaşmak bir başka güzeldi. Kimler yok ki ressamların arasında: İbrahim Çallı, Fikret Mualla, Abidin Dino, Nuri İyem, Şefik Bursalı, Fahrelnisa Zeid, Eşref Üren, Burhan Doğançay, Bedri Rahmi Eyuboğlu, Avni Arbaş, Ali Rıza Beyazıt, Burhan Uygur, İbrahim Safi, İbrahim Balaban, Nedim Günsur, Turan Erol, Turgut Zaim, Zeki Faik İzer, Orhan Peker, Sabri Berkel, Şeref Bigalı ve daha kimler kimler...
Serginin en özel yanı ise eserlerin, Bornova hakkında daha çok bilgiye sahip olabileceğimiz, bugün Kent Arşivi ve Müzesi olarak kullanılan Dramalılar Köşkü'nde ziyarete açılmış olması.
***
Resim demişken elbette 2. Uluslararsı İzmir Sanat Bienali'ni unutmamak gerekiyor. 58 ülkeden 1600 sanatçı katılabilmek için müracaat ettiği bianele bu yıl 58 ülkeden 500 sanatçı seçildi. 30 Nisan'da açılacak ve 5 Mayıs'a kadar sürecek bienalde resmin dışında; video art, tezhip, tekstil, seramik, performans, özgün baskı, heykel, grafik, fotoğraf, enstelasyon, ebru, dijital art, çini, cam tekniklerinde 500 sanatçı 1700 eser ile İzmirli sanatseverlerin beğenisine sunulacak. Sergiler, Devlet Resim Heykel Müzesi, Ege Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezi ve Kültürpark Sanat Galerisi'nde açılacak. Böyle önemli bir bianelin gerçekleşmesinde Genel Direktör Seba Uğurtan'ın katkılarını unutmamak gerekli. Ama keşke bu dev organizasyon daha fazla tanıtılabilse...
Tabii kulağımızın pasını da silmeyi unutmamamız gerekiyor. Bunun için de biraz daha beklememiz lazım. 2 Mayıs'ta 27. Uluslararası İzmir Festivali başlıyor. İlk konseri dünyanın en iyi orkestralarından biri olan New York Filarmoni verecek. Ancak bu konser için az sayıda bilet kaldığını öğrendim. Kalan biletlerin fiyatının da 350 lira olduğunu söyleniyor. Bu konseri bekleyenler için üzücü bir haber fakat festival boyunca yine çok önemli grupların sahne alacağını belirtmek gerekiyor.
Umarım Türkiye'nin geleceğine karar verdiği şu günlerde, siz de İzmir'deki bu etkinlerin tadına varabiliyorsunuzdur.
Dip not
Bugün ben de İzmir Kitap Fuarı'ndayım. Yitik Ülke Yayınları standında (2. salonda - 102E'de) saat 15.00'ten 17.00'ye kadar yapılacak imza günüme herkesi bekliyorum.