• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/ktdgokmen
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=05347896126
  • https://twitter.com/Kucuktasdemir
  • https://www.instagram.com/gokmenktd/
  • https://www.youtube.com/channel/UC2oheUfhR7iDi5hqG-_1HfA?view_as=subscriber
Site Menüsü
Linkler
Site Haritası

Reyting mafyasını alt eden yapımcı (16)

Reyting mafyasını

alt eden yapımcı

 

Gökmen KÜÇÜKTAŞDEMİR

Oturduğu koltuğa iyice gömülmüştü. Kendini çıkmazda ve yorgun hissediyordu. Yıllardır bu işin içindeydi ama bu kadar keyfinin kaçtığını hiç hatırlamıyordu. 3 gün önce hayatında yanlış giden birçok şeyin düzelebileceğini düşünürken şimdi umudu daha da azalmıştı. Oysa yapımcılığını üstlendiği dizinin dördüncü bölümünü izlediği o gün, oyuncuları, ortaya konan performansı ve kamera arkasındaki ekip çalışmasını çok beğenmişti. Güzel bir iş çıkarttıklarını düşünmüştü. İçinde, ta derinlerde bir yerde artık şansının açılacağına dair fısıltılar yükselmişti. Daha önce de benzer şeyler hissettiğini hatırlayarak yüzüne kocaman bir gülümseme yayılmıştı. Tüm bu hoş duyguların önüne geçen ise eline ulaşan reyting sonuçları oldu. En kötüsü ise hemen arkasından gelen çalıştığı televizyon kanalındaki yöneticilerin aldığı diziyi yayından kaldırma kararı…

BİTPAZARINDAKİ CİHAZ

Bu haksızlıktı yapımcı Gökhan Aslan'a göre… 4 bölüm sonunda nasıl anlayabilmişlerdi bir dizinin tutup tutmayacağını? 200 küsur kişiden alınan veriler nasıl yeterli olabilirdi buna? Hem de ortada reyting ölçen şirketler için bu kadar çok spekülasyon yapılırken… Gökhan dizinin kadrosunu hayatlarını oyunculuktan kazanan çok başarılı bir ekipten kurmuş, güvendiği bir senaryo ile yola çıkıp önemli yatırımlar yapmıştı… Sadece kendisi değil, onlarca set işçisi, senaryo ekibi, yönetmen, oyuncular ve figüranlar etkilenecekti bu karardan. Hepsi de bir başka projede yer alana kadar işsiz kalacaklardı. Onlara bu durumu nasıl anlatacağını düşündü Gökhan. Peki ya zararını nasıl karşılayacaktı? Çalışanlarının haklarını gözetmeyen piyasadaki birçok şirket sahibi gibi olmamıştı hiçbir zaman. Bütün hukuksal hükümlülüklerini yerine getirmişti şimdiye kadar olması gerektiği gibi. İşlerini ucuz oyunlara bulaşmadan yapan biri olarak böyle bir durumla karşı karşıya kalmak canını sıkıyordu.

Dizisinin kaldırılmasından sonra daha fazla araştırmaya başladı reyting şirketlerini. Bir gün bitpazarında tesadüfen gördüğü satıştaki reyting ölçer cihazlar onu çok kızdırdı. Bu konuyla ilgili daha sonra birkaç gazeteciyle konuşup açıklamalarda bulunan Gökhan, çıkan haberlerden sonra bir gün ansızın ortadan kayboldu. Kimse nerede olduğunu, nereye gittiğini bilmiyordu.

Polise başvuran Gökhan'ın eşi 2 gündür kocasından haber alamadığını anlattı memurlara. Yaptığı açıklamalardan sonra Gökhan'ın bazı tehditler de aldığını söyleyen eşi, yalvaran bakışlarla kocasının bir an önce bulunmasını istedi. Başına bir şey gelmesinden korktuğu her halinden belliydi. Fotoğraflarını kentteki diğer merkezlere ileterek çalışmalarına başlayan polis, Gökhan'ın kaybolduğu gün neler yaptığını, en son nerede ve kimlerle görüldüğünü araştırmaya başladı.

ŞİRKETTEKİ KÖSTEBEK

Komiser Hakan Akşen'in konuştuğu gazetecilerden biri Gökhan'ın reyting mafyasıyla ilgili söylediklerine dikkat çekerek bu işin içinde onların olabileceğini söylüyordu. Gökhan, mafyanın evlerinde reyting cihazları olan aileleri tespit ettiğini ve onlara para karşılığında istedikleri kanalı izlettirdiklerini aktarmıştı.

Komiser Hakan, araştırmalarını sürdürdüğü 4. gün Gökhan'ın Beşiktaş'daki evinde ve Nişantaşı'ndaki bürosunda bulunan bilgisayarları incelemek istedi. Belki onlarda bir şey bulabilirlerdi. Bürosuna girdiklerinde masanın üstünde bir kağıt dikkatlerini çekti. Kağıtta reyting ölçüm cihazlarının bulunduğu evlerin listesi vardı. Yine masada duran listenin yanındaki küçük bir kağıtta ise bir isim ve telefon numarası... Hakan, listeyi reyting araştırması yapan şirketten de onaylattı. Liste doğruydu. Küçük kağıttaki telefon numarasının ise Melih Demirtaş ismindeki bir hacker'a ait olduğu bulundu. Komiser, hacker'ı bulup Gökhan'la ilişkisini sorguladı. Ve ortaya ilginç bir durum çıktı...

Gökhan, 1 ay önce kendisinden araştırma şirketinin bilgisayar sisteminin güvenirliliğini ölçmesini ve kurumda bir köstebek varsa onu bulmasını istemişti. Şirketin çalışanlarının maillerine çeşitli müzik ve video görüntüleri göndererek bilgisayar sistemine girmeyi başardığını anlatan Melih, elde ettiği bulguları Komiser Hakan'la paylaştı.

BANKA HESABI

- Nasıl oluyor da bir mail sayesinde her şeye ulaşabiliyorsun?

- Gönderdiğim şarkıyı dinlerlerken görünmeyen bir program sisteme angaje olarak dışardan ağa giriş için çeşitli kapılar açıyor. Ben de o kapılardan geçip bilgisayarları kontrol altına alıyorum. Kim, hangi bilgisayarda ne yapıyor görebiliyorum? Hatta müdahale edebiliyorum.

- Neler buldun?

- Şirket çalışanlarından birinin bazı bilgileri dışarıdaki bazı insanlarla paylaştığını... Reyting cihazı sahip olanların adreslerinin ve telefonlarının gönderildiği adresi... Ayrıca bu işi yapan kişinin çalıştığı bankayı bulup hesabındaki para hareketlerindeki yükselişi...

Komiser Hakan etkilenmişti. Bu köstebeği yakalayıp hem mafyayı çökertebilirler hem de Gökhan'ı bulabilirlerdi.

Bu arada bu olay medyada büyük yankı uyandırdı. Hemen hemen her televizyon kanalı, gün içinde hazırladıkları programlarda kaçırılan yapımcıyı konuşuyor, reyting ölçümlerini masaya yatırıyorlardı. Özellikle TRT'deki dizilerin ve bazı programların aldığı reytinglerin düşüklüğü, reyting oranları arasındaki tutarsızlıklar, bazı dizilerin sanki bilerek izlenme oranlarında üst sıralara taşınıyor olma ihtimali gibi çok sayıda konu üzerinde tartışılıyordu. Hatta konuşulanlar arasında toplumu düşünmekten uzaklaştıran, az kelimenin kullanmaya sevk eden, yozlaştıran, öz kültüründen uzaklaştıran programların desteklendiğine dair ipuçları gösteren belgeler yayınlanıyordu.

Reyting konusu işlenirken üzerinde durulan ve çok tartışılan fikirlerden biri de, yine polisin Gökhan'ın bilgisayarında bulduğu ama bir şekilde basına sızan bir yazıda geçiyordu. Gökhan'ın fikri şuydu: Reyting ölçümlerini özel bir şirketin yapmasındansa Türk televizyonlarının hepsinin bir araya gelerek kuracağı bir şirketin yapmasıydı. Reyting ölçüm cihazlarını bu kurum, daha geniş ve farklı sosyal statülere sahip çevrelere dağıtacaktı. Hazırlanan raporların medya şirketlerine ulaştırılmasının dışında günlük ölçümlerin saklandığı datalar da istendiği verilebilecekti. Bugün olduğu gibi saklanmayacaktı.

Polis, Melih Demirtaş'ın sağladığı bilgiler doğrultusunda araştırma şirketindeki köstebeği takibe aldı. Mafya üyelerinden biriyle yaptığı görüşme dinlemeye takılınca suçüstü yapılan bir baskınla hem köstebek hem de yanındaki kişi yakalandı. Köstebek, şirketin üst düzey yöneticilerinden biriydi. Adamın evinde ve işyerinde kullandığı bilgisayara inceleme için el konuldu.

Bu operasyondan sonra mafyanın diğer üyeleri de tek tek yakalandı. Ancak mafya üyeleri tüm suçlamaları kabul ederken polise Gökhan'ın kaçırılmasına karışmadıklarını söylüyordu. Ve bu arada Gökhan'dan da hala hiçbir haber yoktu.

ANLAŞMA YAPILMIŞ

Alınan ifadelere göre mafya, bazı yapımcılarla ve kimi televizyon yöneticileri ile anlaşmıştı. Onların istediği doğrultusunda reyting ölçümlerinde veri tabanı olması gereken insanları kandıran mafya üyeleri, para karşılığında istediği programları izletiyordu. Böylece mafyanın araya girmesiyle belirlenen programlar ve diziler izlenme oranlarının tepesinde yer alarak sürekli olarak ekrana geliyorlardı.

Mafya üyeleri ile onlarla ilişkide olan yapımcı ve TV yöneticileri yargılanmasına başlandığı günlerde ilginç bir gelişme oldu. Esrarengiz bir şekilde ortadan kaybolan Gökhan birden ortaya çıktı. Oynadığı küçük bir oyunla kendisine arayan polise hem mafya ile işbirlikçilerinin yakalatmış hem de reyting konusunu iyice tartışılır hale getirmişti. Eleştiri aldığı kadar alkış da alan Gökhan'ın artık karısı ve çocuğu da ona sarılarak gülümsüyordu.


Yorumlar - Yorum Yaz
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.413134.5510
Euro36.357136.5028
Ne güzeldir,sessizlikte birlikte olmak
Daha da güzeldir, gülmek birlikte
Cennetin ipekten şalı altında
Yosunlara ve kayın ağaçlarına yaslanarak,
Kahkahamız kadar yüksek sesli olduğunu dosluğumuzun
Gösteriyor dişlerimizin beyazlığı.
F. Nietzche