Severken Öldürmek
Severken öldürmek
60 yaşlarında bir adam var karşımda. Koltuk değneklerine o kadar alışmış ki onlarsız yürüyebileceğini düşünmüyor. “Düşerim” korkusuyla bir yere tutunmadan adım atamaz hale gelmiş. Sürekli yattığı ve hareket etmediği için kasları erimiş, vücudunu taşımakta zorlanıyor. Konuşmuyor, yaptığı her harekette dişlerini sıkıyor. Yaşam enerjisini kaybetmiş, hayatla olan bağlarını koparmış.
***
Oysa eşinin onu çok sevdiği belli… Fizik tedavi uzmanlarının karşısında soyunup giyinmesine yardım ederken, eşiyle ilgili anlattıklarından bu hemen fark ediliyor. Bize öve öve bitiremediği adam bozulmuş bir robot gibi. Hareket etmesi için sert bir komut vermek ve hareketi desteklemek gerekiyor. İnsan merak ediyor, “Yanında kendisini bu kadar seven bir kadın varken, neden böyle bir hale gelinir” diye.
Ancak sonra anlıyoruz ki adamın yürüyememesinin temel nedeni eşinin ona olan bu büyük ilgisi. Her şeyi kadın yaptığı için adam vücüdunu tembelliğe alıştırmış. Sadece vücut değil, hareketler kısıtlandıkça ölen beyin hücreleri unutkanlığın artmasına, adamın giderek her şeyden kopmasına yol açmış.
Bazen farkında olmuyoruz yaptıklarımızın. Sevgimizin büyüklüğünden karşımızdakine de zarar verebiliyoruz. Her soruna, “Ben hallederim” diye atladığımızda karşımızdaki insanı fark etmeden pasifize ediyoruz. Ben de buna benzer nedenlerle biten birçok ilişki hatırlıyorum. Bunlardan bazıları da bana ait olanlar.
***
Doğada olduğu gibi her şey bir denge istiyor. Bu dengeyi yakalamak da çok kolay olmuyor. Aslında her iki tarafa da büyük iş düşüyor. Eğer her açıdan sağlık bir ilişki isteniyorsa.
Yürüyemeyen adama geri dönersek, uzmanların olağan üstü ilgisi, yaptıkları tedavi ve sergiledikleri tavır sayesinde yakınlarına göre mucize olan şey gerçekleşti. Adam koltuk değneği olmadan yürüdü. Tabii sağlığına tamamen kavuşması için çok çabalaması, birçok insana göre çok şanslı olduğunu bilmesi, dahası her daim nefes alıp vermeyi istemesi lazım…
Burdan 60 yaşıma sesleniyorum… Çocuk yanını ve yaşama sevincini asla kaybetme. Her ne yaşarsan yaşa.
Yorumlar -
Yorum Yaz