• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/ktdgokmen
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=05347896126
  • https://twitter.com/Kucuktasdemir
  • https://www.instagram.com/gokmenktd/
  • https://www.youtube.com/channel/UC2oheUfhR7iDi5hqG-_1HfA?view_as=subscriber
Site Menüsü
Linkler
Site Haritası

Her katil iz bırakır-Bıçaktaki et parçaları cinayeti çözdürdü

HER KATİL İZ BIRAKIR
Gökmen Küçüktaşdemir - Neşet Dişkaya


Polis, cinayeti bıçaktaki et parçalarından çözdü

 

Lise öğrencisi Duygu Filizöz, yaz tatilinde yardım ettiği babasının mobilya mağazasından çıkarken delik deşik edilmişti...

 

Biran önce yardım istemeliydi. Bağırmak için bile gücü yoktu. Küçük bedenini zor taşıyor, kendini çok halsiz hissediyordu. Yerden güçlükle doğruldu. Soluk alıp verişi hızlanmıştı. Nabız basıncı düşüyor, gözlerinin kararmasıyla dengesini giderek yitiriyordu. Son bir gayretle mağazanın kapısından dışarı, caddeye çıkmalıydı. Çok kan kaybediyordu. Mobilya mağazasının her yeri kan içindeydi. Etraftaki eşyalardan güç alıp kendini dışarı attığında başta oradan geçmekte olan Çiğli Belediyesi zabıta ekipleri ile esnaf, yardıma koştu. Şaşkın bakışlar içinde gözleri kararıp kaldırıma yığılan kanlar içindeki genç kız, zabıta ekiplerinin aracıyla hemen özel bir tıp merkezine götürüldü. Merkeze ulaştıklarında artık her şey için çok geçti.

Telefon kayıtları
Duygu Filizöz, 6 yerinden bıçaklanarak öldüğünde sadece 15 yaşındaydı. Çiğli Naime Tömek Ticaret Meslek Lisesi 2. sınıfta okuyan başarılı bir öğrenciydi. Boş zamanlarında, Anadolu Caddesi'nde bir mobilya mağazasının sahibi olan babasına yardım ediyordu. Birkaç ufak ayrıntının dışında polisin, Duygu hakkında bildikleri bunlarla sınırlıydı. Polis, cinayetle ilgili bilgi toplamaya başladı. Acaba Duygu, cinayet saatinden önce işyeri ve cep telefonlarıyla kimlerle görüşmüştü? Olayla ilgi ifadelerine başvurulacak bir görgü tanığı var mıydı? Çevredeki işyerlerinin güvenlik kameralarına takılan görüntülerden bir delil elde edilebilir miydi? Cevabı bulunması ge
 reken daha birçok soru vardı. Bu arada işyerinden herhangi bir ürün ya da para alınmamıştı. Kimlik Tespit ve Olay Yeri İnceleme Şube Müdürlüğü ekiplerinin mekanda yaptığı parmak izi çalışmasından da bir sonuç elde edilemedi. Her ihtimali değerlendirmeye alan polis, Duygu'nun babası Hüseyin Fİlizöz'ün ticari ilişkilerini de incelemeye başladı. Cinayet, baba Filizöz'le arasında husumet olan kişi ya da kişiler tarafından işlenmiş olabilirdi. Bir başka ihtimal de genç kızın karşılıksız aşk cinayetine kurban gitmiş olabileceğiydi. Duygu'nun arkadaşlarının ifadelerine başvurulurken genç kızın odasında bulunan bilgisayara da el konuldu.
Yaz tatili olduğu için okullar kapalıydı ve artık Duygu bilgisayarıyla daha fazla vakit geçiriyordu. Olayın meydana geldiği gün ise, Duygu sabah erkenden babasıyla birlikte evden çıkıp mobilya mağazasına geldi. Dükkanı beraber açtılar. Babasıyla birlikte mağazada bulunan teşhir amaçlı kullanılan ürünleri dışarıya çıkardılar. Bir süre sonra babası, belediyede işleri olduğunu söyleyerek mağazanın sorumluluğunu kızına bırakarak çıktı. Gitmeden önce de kızına bir sürü tembihte bulundu. Mağazada yalnız kalan Duygu, babası gelene kadar müşterilerle ilgilenecekti.

Bıçak bulundu
Mobilya mağazasında araştırmalarını sürdüren polis, çok önemli bir delile ulaştı. Kanlı bir ekmek bıçağı... Bıçak üzerindeki parmak izleri daha önce emniyetin kayıtlarına geçmiş sabıkalıların parmak izleriyle karşılaştırıldı. Polisin işi hiç kolay değildi. Çünkü parmak izlerinin sahibi kayıtlarda görünmüyordu. Ortada, daha önce hiç suç işlememiş ama artık 6 bıçak darbesiyle genç bir kızın canına kıyarak katil olmuş biri vardı. Kriminal ekip, laboratuvarda suç aleti bıçağı incelemeye aldı. Bıçak üzerinden alınan parçalar mikroskop üzerinde gözlemlendi. Aynı zamanda tahlil edilen parçaların et parçaları olduğu anlaşıldı. Bıçağın bir kasaba veya restoranta ait olma ihtimali yüksekti. Polis de bu delili göze alarak mağazanın etrafındaki kasap ve restorantları araştırmaya başladı. Çalışanlara bıçak ile ilgili sorular soruldu. Polis, cinayet aleti bıçağın sahibini arıyordu. Çok geçmeden sonuca ulaşıldı. Bıçağın mobilya mağazasının 100 metre ilerisindeki Mina Pide ve Kebap Salonu'na ait olduğu saptandı. Mekanın sahipleriyle görüşen polis önemli bilgiler elde etti.

Ateşli tartışma
Olayın meydana geldiği güne geri dönersek Duygu'nun babasının çıktığını gören bir genç mağazaya girdi. Bir süre sonra içerde iki genç arasında ateşli bir tartışma başladı. Genç, Duygu ile tanışalı daha iki hafta olmuştu. Tartışma sırasında kendini kaybeden genç, korkutmak amacıyla yanında götürdüğüm bıçağı Duygu'ya defalarca sapladı. Şimdi polis bu gencin kimliğini bulmaya çalışıyordu. Acaba iki gencin arasındaki tartışmanın nedeni neydi? Bu neden bir insanı katil yapabilir miydi? İfadesi alınan pide ve kebap salonunun yetkilileri, 2 hafta önce o mekanda işe başlayan 18 yaşındaki V.M'nin izinli olduğu için olay günü işe gelmediğini söylemişlerdi. Böylece cinayetten tam 8 saat sonra katil zanlısı olarak V.M. olarak tespit ediliyordu. Sıra V.M'nin yakalanmasına gelmişti. Polis, şüphelinin gidebileceği yerlere baskın düzenledi. Sonunda V.M. Çiğli'de saklandığı evde yakalandı. Gözaltına alınan V.M'nin sağ el parmaklarında bıçak kesikleri olduğunu belirlendi. V.M, Duygu Filizöz'ü bıçaklarken kendini de yaralamıştı. Ayrıca V.M'nin evinde yapılan aramada kanlı elbiseler de bulundu. Cinayet Büro Amirliği'nde sorgusu yapılan V.M'nın suç sabıkası bulunmadığı ve yıllarca Çiğli'de oturduğu belirlendi. Ortaokulu bitirdikten sonra çalışmayan başlayan M.V'nin sürekli restoranlarda garsonluk yaparak geçimini sağladığı belirlendi.

Öldürdüğünü kabul etti
Deliller tamamdı, sıra itirafa gelmişti. V.M., yapılan sorguda 2 hafta önce tanıştığı ve ilgi duyduğu Duygu Filizöz'le mesajlaştıklarını belirtti. V.M, olay günü mobilyacıya giderek Duygu'yla görüşmek istemişti. Duygu'nun bir arkadaşı olduğunu biliyordu ve ondan ayrılmasını istedi. Fakat, Duygu bunu kabul etmeyince tartışmaya başladılar. Kıskançlık krizi geçirdiğini söyleyen V.M, işyerinden korkutmak amacıyla götürdüğü bıçağı Duygu'ya defalarca sapladığını itiraf etti.

Umutsuzluğa kapıldıkları bir anda cinayet çözüldü

Korkunç cinayeti 8 saat içinde çözen Cinayet Büro Amirliği ekiplerinin büyük bir iş başardığını belirten Asayişten Sorumlu Emniyet Müdür Yardımcısı Naci Kuru, cinayeti nasıl aydınlatıklarını şöyle anlattı: "Olay Yeri İnceleme ve Kimlik Tespit Şube Müdürlüğü ekipleri mobilya mağazasında topladıkları parmak izleri bize herhangi bir ışık tutmadı. Elimizdeki suç aleti ekmek bıçağında çıkan parmak izi de herhangi bir sabıkalıya ait değildi. Cinayet tam bir çıkmaza girerken, laboratuvardaki arkadaşlarımızın yaptığı dikkatli çalışma sayesinde bıçak üzerinde et parçaları bulundu. Bu et parçalarında bıçağın çevredeki bir kasap ve restoranta ait olduğun düşündük. Cinayet Büro Amirliği'nde görevli ekiplerimiz, çevredeki restoran ve kasapları vakit geçirmeden dolaşmaya başladı. Yapılan çalışmalar sonucu bıçağın olayın meydana geldiği mobilya mağazasının 100 metre yakınında bir pide salonuna ait olduğun belirlendi. Pide salonda çalışan garson V.M'nin işe gelmediğini sapladık. V.M'yi bulunması için hemen bütün ekipleri harekete geçirdik. Sonunda V.M'yi sakladığı evde yakaldık. Ayrıca V.M.'nine de kanlı elbiseleri de bulduk. Bir anda umutsuzluğa kapıldığımız bir anda cinayeti çözdük" dedi.

Kızıma bunu yapan canidir
Kızının ölümü ile şoka giren baba Hüseyin Filizöz, "Bu nasıl bir canilik, küçücük yavrumu delik deşik etmiş. O caninin en ağır ceza çaptırılmısın istiyorum" dedi. Baba Filizöz, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Kızım o gün bana yardım etmek için gelmişti. Onu mağazadan bırakıp belediye gittim. Orada bir takım işlerim vardı. Acı haberi belediyede duydum. Kızımın öldüğüne bir türlü inanamıyorum." Anne Meryem Filizöz ise, "O, benim tek kızımdı. Onunsuz bir hayata alışmak zor. Acımız büyük. Bunu yapan en ağır cezaya çarptırılmalı" diye konuştu. 

16.11.2007.

 

Yorumlar - Yorum Yaz
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.413134.5510
Euro36.357136.5028
Ne güzeldir,sessizlikte birlikte olmak
Daha da güzeldir, gülmek birlikte
Cennetin ipekten şalı altında
Yosunlara ve kayın ağaçlarına yaslanarak,
Kahkahamız kadar yüksek sesli olduğunu dosluğumuzun
Gösteriyor dişlerimizin beyazlığı.
F. Nietzche